17. Bölüm

76 21 5
                                    





Melih'ten...


Ve ailemin beklediği an geldi. Elimde sevdiğim kadının eli, kapının açılmasını bekliyorum. Bakalım ilk karşılaşacağımız kişi kim olacak?

İşte buna şaka denir. Gerçekten şaka olmalı. Şansıma kapıyı açan sevgili ve çok kıymetli ikizim Metehan oldu. Alkışlar Metehan için gelsin. Ooofff dakika bir gol bir. İnşallah densiz bir laf etmez.

"Ooooo yenge hanım gelmişler. Buyurun efenim. Şahzadeler Malikanesine hoş geldiniz. 'Ladies and gentlemen, Mrs. Selin has arrived' aman efendim ayakta bıraktım sizi. Kusuruma bakmayın. Buyurun buyurun. Hahaha." İnşallah densiz bir laf etmez dedim değil mi? dilin kopsun Metehan! Tövbe estağfirullah.

"Allah senin tependen baksın Metehan. Sonra sorarım ben sana bu gevezeliğini."

"Bugünün işini yarına bırakmamaya ne dersin Melih? Misal ben şimdi içeriye geçsem herkesle tanışsam sonra neydi ıımmm hah buldum 'tütü' onla ilgili bir şeyler anlatsam nasıl olur? Dur hatta Şevval'i bulayım onunla bir görüşeyim. Aaa bence çok güzel sevgilim ne dersin?"

Ooofff hayranım sana kadın. Şimdi seni öpmek vardı ya. Neyse. Metehan'ın hakkını avucuna verdi. Selin'in eteğine ocağına düştün oğlum. Arada ben de yanarım ama olsun. Sevdiğim üzülmesin.

Metehan Şevval'in duyma olasılığını kafasında ölçüp tarttı. Zararlı çıkacak olanın kendisi olduğunu anlayınca hemen geri vites yaptı. Bu kadar ani bir dönüş beklemiyordum.

"Tamam sen kazandın. Anlaşabiliriz. Susmak için ne istiyorsun?"

"Sevgilim ne istesek? Hadi buna da sen karar ver. Hayat müşterek sonuç itibariyle değil mi?" ama kadın vallahi öpeceğim seni. Ağzından resmen bal damlıyor. Ben o balı öhümöhüm. Tamam karıştırmayalım oraları.

"Hayır sevgilim. Bu senin kararın olacak. Belki ikizim diye, ki hiç zannetmiyorum, bir iltimas geçerim. Bu riske giremem."

"Hmm. Bir düşüneyim bakalım. Yaklaşsana sen ben bana." Metehan'ı yakınına çağırıp kulağına fısıldadı. "Gölge etme başka ihsan istemem." Hahaha tam babama göre bir gelin olacak. Aynı cümleleri kullanıyorlar. Bu kadar olur ya.

Metehan duyduklarını hazmede dursun biz içeriye geçtik. Babam ve annem hemen karşıladılar bizi. Daha doğrusu beni unutup gelin kızlarına yaklaştılar. Babam elini uzatınca Selin hemen öpmeye yeltendi. Babam Selin'in elinin üzerine elini koydu,

"Berhudar ol kızım. Sağ olasın. Hoş geldin evimize." Babam ileriye dönük kurdu cümlesini. 'Evimize' yani hayatımıza ailemize demek istedi. Asıl benim hayatıma hoş geldi sevgilim. Siz bir uzak durun yahu.

Sıra annemdeydi. İyice süzdü gelinini. Yüz ifadesinden çok memnun olduğu anlaşılıyordu. Gözlerinin içi güldü. Annem elini uzatmak yerine Selin'i iki yanağından tutup koklayarak öptü.

"Hoş geldin canım. Ömrün de senin gibi güzel olsun güzel kızım. Çok merak ediyordum seni. Melih'in anlatımı bir şey değilmiş. Görmek bambaşkaymış yavrum. Tekrar hoş geldin. Melih yavrum akrabalarla tanıştırsana hayat ortağını." Selin bu sözler üzerine kızardı. Konuşamadı hafif bir tebessüm etti.

"Yavrum yanlış bir şey söylemedim inşallah. Melih senden bahsettiği günden beri benim gelinimsin sen. Resmiyete dökülmüş dökülmemiş hiç önemi yok benim için. Elbette siz tamam dediğiniz gün gelip seni ailenden anınla şanınla isteyeceğiz ama ben gönül tahtıma adını duyduğum ilk gün oturttum seni. O yüzden böyle seslenirsem yadırgama olur mu kızım." Ah be benim canım annem. İçinde neler çoğaltmış. Ne güzel konuştun sen öyle.

AŞKI DİNLE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin