13. Bölüm

89 23 8
                                    






Görkem'i de uğurladıktan sonra akşam yemeği telaşesine düştük. Babam ve eniştem akşam yemeğini bize bırakın, Berna'yı da alır geliriz dediler. Bir baktık varlar bir baktık yoklar. Aaaa adamlar bizi bırakıp kaçtı.

Teyzemle kalan bulaşıkları toparladık. Ev dağınık değildi ama etrafa da çeki düzen verdik.

"Birer kahve içer miyiz kuzum? Sen de içeceksen yapacağım. Yoksa akşam annenlerle beraber içeriz. Hmm ne dersin?"

"Olur teyzem. Ama sen otur ben yaparım. Şöyle bol köpüklüsünden."

"Eh peki tamam. Ferah kahvelerin olsun kızım." İçten bir şekilde "Amiiiiiiinnn. İnşallah." diye gülerek bağırdım.

Kahvelerimizi alıp verandaya çıktık. Tatlı bir hava vardı dışarıda. Harika çiçek kokuları eşliğinde hem kahvemizi içip hem sohbet ettik teyzemle.

Görkem'in durumuyla ilgili bilgi almak istedi. Ona da bir müddet beklemesi gerektiğini söyledim. Şimdiden ortalığı ayağa kaldırmaya gerek yok. Eğer desem ki gelin adayı Melih'in kardeşi diye vallahi eniştemle soluğu Melihlerin evinde alırlar. Çiçek ve çikolata ayrıntısıyla hem de.

Biraz vakit geçtikten sonra Melih aradı. Nasıl olduğu mu sordu? Aklının bende kaldığını söyledi. İyi olduğumu, bugünü kendime tatil ilan ettiğimi ve teyzeme geldiğimi söyledim. Sen ne yaptın durumlar nasıl diye sordum. Bursa'da olduklarını, biraz işleri olduğunu, sonrasında kızların evine geçeceklerini söyledi. Can sıkıcı bir şey yok değil mi? diye sordum. Şimdilik endişelenecek bir şey olmadığını söyledi. Geldiğim zaman konuşalım olur mu? Şu an hiçbir şey net değil dedi. Biraz daha konuşup kapattık.

Yaklaşık bir saat sonra annemler ve eniştem teşrif ettiler. Annemin yanına gidip sıkıca sarıldım. Kocaman da öptüm. Küskünlüğü geçti. Yolda gelirken babam gönlünü almış karısının. Tabii babamın bir göz süzmesi yeter. Bayılıyorum onların aşkına.

Sıra yemeğe gelince ne pişireceklerini sordum. Eniştem elindeki poşeti salladı.

"Kızımın canı balık çekmiş. Balık pişireceğiz. Siz de salataları yapın. Beril bolca roka salatası olsun canım olur mu? Balıkla çok güzel yeniyor. Lavaş ekmek de aldık olur ya isteyen olursa diye. Somun ekmeğimiz de var. Artık keyfinize. Nasıl isterseniz öyle yiyin."

"Sen bi'tanesin enişte. Teşekkür ederim." dedim. Babam kaşlarını çattı.

"Eh babaya yok mu teşekkür. Ben demeseydim balık olmazdı. Bütün alkışları da enişten toplamasın yani değil mi?"

"Ya baba sen ne zaman bu kadar kıskanç oldun merak ediyorum. Hayır önce de var mıydı diye düşünüyorum ama bulamıyorum." diyerek gülmeye başladım.

"Haspam! Sensin kıskanç. Belki Melih efendiden sonra hislerim kabarmış olabilir. Tam emin değilim. Hem kıskanırım ben. Bir tek bir evladım değil misin?"

"Baba.... Seni çok sevdiğimi söylemiş miydim? Aşkım babam. Sen benim en değerli aşkımsın." Babamın bir gözü bende bir gözü annemde. Bunun arkasından büyük bir söz geleceği belliydi. Patlat be babam. Gönder gelsin.

"Evet annenin de ilk ve tek aşkıyım. Değil mi Berna'm?" Veeee Aziz bey tüm alkışları toplar.

Ha bunu duyan annem ne tepki verir? Hemen gözlemleyeyim. Bak hele bak. Genç kız gibi nasıl süzülüyor Berna sultan. Can bunlar can.

Onlar balıkları yıkayıp terbiyeleyip pişirme hazırlığı yapsınlar. Ben de salatayı yapmaya girişeyim. Roka salatası ve soğan salatasını yapacağım malzemelerimi tezgaha çıkardım. Güzelce suda bekletip yıkadım. Sonra başladım doğrama işlemine.

AŞKI DİNLE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin