21. Bölüm

63 22 0
                                    




Çok maceralı lunapark gezimiz kusmalı, kopmalı, hastaneli, serumlu bitti. Hele o son kusmalarında birbirlerinden destek almaları şok etti beni. Aslı sendeleyince Cihan kendi derdini unutup onun kolunu tuttu. Aslı da ona destek oldu. Bir baktım elleri birleşmiş. Artık güç için mi başka bir şey için mi bilemem.

"Bunlar cidden düşman mı?" Melih şaşkınlık içinde soruyor. Bildiğim kadarıyla düşmanlardı.

"Şaşkınlık içindesin farkındayım ben de seninle aynı durumdayım inan ama gerçekten başka bir durum yok. Birbirlerinin derdine ortak olur gibi bir halleri var sadece."

"Hmm. Bana pek öyle görünmedi ama hadi hayırlısı."

"Melih bunlar birbirini öldürür. Aklına faklı bir durum getirme. Şimdi bunları boş verelim. Kusmaktan içleri dışlarına çıktı. Bir hastaneye mi gitsek?" dedim.

"Olur sevgilim. Ben de aynı şeyi düşünüyordum. Hadi Çiçek'i ara da buraya gelsin. Onları eve bırakıp öyle mi gitsek?"

"Mesafe uzun. O zamana kadar iki hasta zor dayanır. O yüzden hep beraber gidelim. Hem ben de arabayla geldim. Sen Cihan'ı al. Ben de kızları toplayıp seni takip edeyim."

"Tamam güzelim."

Çiçek'e haber verdikten beş dakika sonra geldi. Ay hala mı kusuyorlar. Ne oldu bunlara dedi. Vallahi bilsek ne olduğunu.

"Ayıboğan çarpmış, crazy dance vurmuş Çiçek. Başka açıklaması yok. Selin. Bu ayıboğanın bir açıklaması var mı?" diye sordu Melih.

"Var ama önce hastaneye gidelim sonra anlatırım."

"Tamam. Peki."

Kızları aldım arabaya geçtim. Melih'i bekledim. Onu takip edeceğim için önden yola çıkmasını bekledim. Gerçi hangi hastane olduğunu söylese basar giderdim ya neyse. Aslı'yı öne oturttum. Eline de bir poşet tutuşturdum. Ne olur ne olmaz diye. Garibim nasıl inliyor. İçim acıdı. Bir yerin ağrıyor mu dedim. Öğürmekten karnımın yanları ağrıyor Selin. Galiba bu defa ölüyorum dedi. Ah yaaa. Of bir an önce girseydik şu hastaneye.

Yolda ilerlerken Melih sağ sinyalini açtı. Bir baktım gelmiştik hastaneye. Hemen acilin önünde durup Aslı için bir sedye istedim. Çiçek'e onunla beraber gitmesini söyledim.

"Ben de arabayı park eder Defne'yi alır gelirim seni aradığımda acilin önüne çık. Yazık çocuk içeriye girmesin bi'de bu sabi mikrop kapmasın şimdi." dedim. Lafımı ikiletmedi sağ olsun.

Arabayı park edip dediğim gibi Defneyi alıp acilin önünde Çiçek'le buluştum. Kızını teslim ettim ve bizimkilerin yanına gittim. Maşallah bu gece de sanki herkes hasta olmuş gibi acilin içi doluydu. Yatakların hepsi dolu. Melih'e neredeler diye sordum. Kendin gör istersen dedi.

Elimden tutup bir perdeyi açtı. Tek yatak ve iki kişi. Yatak tek kişilik ama iki kişi yatıyor. İki kişi serum bağlanmış tek kişilik yatakta yatıyorlar. Allahtan tek serum değil. Melih çaktırmadan gülüp bana hallerini gösteriyor. Ben tek kişilik yatak olayına ne kadar takılmışsam artık bu iki azılı düşmanın yatış şeklinin farkına bile varamadım. Aslı'nın sırtı Cihan'a dönük, Cihan'ın serumu elinin üzerine takılıydı. Benim gördüğüm kare gayet samimiydi. Kolunu aşağı sarkıtmak için yapmıştır belki ama ortaya çıkan görüntü Aslı'yı ablukaya almış gibi bir sarılmaydı. Birde Cihan Aslı'yla parmaklarını kenetlemiş. Yani imkansız olabilecek bir görüntü.

"Anı ölümsüzleştirelim mi?" Melih telefonunu çıkarıp bu ikiliyi kadraja aldı ve klink fotoğraflarını çekti.

"Melih Aslı seni gebertecek."

AŞKI DİNLE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin