iyi okumalaar.♡
önceki bölümü çok geç saatte atmıştım muhtemelen çoğu kişi görmedi, kontrol ederseniz iyi olur :)
-
"Mingi, üstümüzden kalkmayı düşünmüyor musun?"
Birkaç dakikadır hem Seonghwa'nın hem doktorun üstünde yatıyordum.
"Kalkabileceğimi sanmıyorum."
Benim hareket etmeyeceğimi anlayınca ikisi de altımdan çekilip sırtımı yavaşça yere bıraktılar.
"Bacağını kontrol etmem lazım. Acıyor mu?"
"Hayır, uyuştu sanırım."
Bacaklarımın ikisini de eliyle kontrol ettikten sonra çekildi.
"Muhtemelen uzun süre kasıldığı için incinmiş. İçeriye kadar yürüyebilir misin?"
"Denerim."
Seonghwa'nın yardımıyla ayağa kalktıktan sonra ona yaslanarak yürümeye başladım.
"Bizim gibi önemli insanları nasıl bırakıp gittiler aklım almıyor..."
"Eşyalarımın hepsi orada kaldı! Resmen ölüme terkettiler hepimizi!"
Kimyagerin sitemlerine psikiyatrist de eşlik ederken Seonghwa sinirle derin bir nefes almıştı.
"Lütfen hepiniz çenenizi kapatın, güvenliğimizden emin olana kadar da açmayın."
Hepsini azarladıktan sonra Seonghwa'ya yaslı bir şekilde yürümeye devam ettim. Benden daha önemli kişiler olsalar da, hayatta kalmak için bana ihtiyaçları vardı. Bu yüzden söylediklerime karşı gelemiyorlardı.
İçinde bulunduğumuz büyük tüneli geçtikten sonra büyük binaların olduğu aydınlık bir yere geçmiştik.
Yüzlerce insan sıralanmış bize bakıyordu, en önlerindeki adam da ellerini birbirine vurarak bize doğru yürüyordu. Üzerindeki pahalı takım elbiseye bakılırsa, önemli birine benziyordu.
"Tebrikler... Gerçekten buraya gelmesi için yürekli insanlar gönderilmiş. Özellikle Song Mingi'nin son hareketini övmeden geçemeyeceğim!"
Gerçekten hiç birimiz bu ortamda tam olarak ne döndüğünü anlamamıştık.
"Sınavınızı başarıyla geçtiniz. Pes etmeyip sonuna kadar savaştğınız ve hayatta kaldığınız için sizi tekrar tebrik ederim. Felaketle Mücadele Üssü'ne hoşgeldiniz. Ben Kim Jinhyuk."
Yaşadığımız her şeyin bir oyun olması beni gerçekten sinirlendirmişti. Yanımdaki insanlara zarar gelmemesi için hayatımı ortaya koymuştum ama sadece sınavdı. Karşımdaki adama doğru bir adım attığımda Seonghwa belimdeki elini sıkıştırıp engel oldu.
"Sakin ol..."
Fısıltıyla konuşup beni uyardığında adımımı geri aldım.
"Sizleri odalarınıza alalım. İki gün karantina süreciniz olacak. Daha sonrasında istediğiniz gibi araştırmalarınıza başlayabilirsiniz."
Bize eşlik eden birkaç kişilik bir grupla en soldaki binaya ilerledik. Bacaklarımın uyuşukluğu geçtiği için kendim yürüyebiliyordum.
Binanın girişindeki büyük asansöre binerek 8. kata çıktık. Görevli adam bizden önce inerek eliyle odaları göstermişti.
Bir şey söyleme gereği duymadan kapılardan birine yürüdüm yanımdaki Seonghwa ile birlikte.
"Kapıların üzerindeki isimleri kontrol etseniz iyi olur."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
doctor's soldier | yungi
Fiksi Penggemarhükümet ülkenin en iyi doktorunu araştırma için, en iyi askerini de onu koruması için felaket bölgesine gönderir. [020422] [woosan+seongjoong+jongsang]