iyi okumalaar.♡
-
"Bana asla acımazlar. Ölmek istemiyorum Mingi. Yalvarırım yardım et bana. Yalvarırım..."
Tanrım... Ben cidden neyin ortasına düşmüştüm böyle? Buraya gelirken kafamda çok farklı bir plan vardı. Ama şu an yaralandığı için omzumda ağlayan doktoru teselli etmeye çalışıyordum. Korku içindeydi ve titriyordu.
"Lütfen sakin ol. Senin istediğin gibi olsun, kimseye söylemeyelim."
Başını usulca sallarken, sakinleşmişe benziyordu. Gözyaşları ise hâlâ hızlı bir şekilde yanaklarından boynuna doğru akıyordu.
"Önce temizleyelim, sonra da sararız. Olur mu?"
Kısık sesli mırıltılarla onaylayınca kollarından tutup yerden kalkmasına yardım ettim ve banyonun köşesindeki duşakabine götürdüm.
Suyu rahatsız olmayacağı bir sıcaklığa ayarlarken vücudunu kendime yasladım. Omzunun üstünden sırtına bakarak yavaşça temizlemeye başlamıştım. Etrafındaki ve üstündeki kurumuş kanlar temizlendikçe yara daha çok ortaya çıkıyordu.
Çok derin olmaması büyük şanstı, enfeksiyon kapmadan kapatabileceğimiz türden bir yaraydı.
"Canını acıtıyor muyum?"
"Hayır, sorun yok."
Elimi olabildiğinde hafif kullanarak, ılık suyla yarasını temizlemiştim. Vücudunu kendimden ayırdıktan sonra dışardaki dolaba uzanarak temiz havlulardan birini aldım. Arkasına uzandıktan sonra canını yakmamaya çalışarak kuruladım. Daha sonra kendi havlusunu alarak vücuduna sardım.
"Ben hemen kıyafetlerini getirip geleceğim."
Banyonun kilidini açıp hızlıca çıkarak kıyafetlerimizin olduğu dolaba yöneldim. Eşyalarını izinsiz karıştırmam hoş değildi ama içinde bulunduğumuz duruma göre bunu umursayacağını sanmıyordum.
Aynı hızda banyoya dönüp giymesi gerekenleri verdim. Sırada kendim vardım. Üniformam tamamen ıslandığı için üstümden çıkararak yere attım ve dolaptan sıradan kıyafetler buldum.
Banyonun kapısından girerken kalbimin hızlı atmasına ve derin nefesler almama engel olamıyordum.
Yunho bacaklarını kendine çekerek soğuk zeminde oturuyordu. Geldiğimi farkedince bana birkaç saniye bakıp önüne döndü. Ben de fazla oyalanmadan banyo dolaplarını karıştırıp ihtiyacımız olabilecek her şeyi çıkardım.
"Bunların hangisini kullanmam gerek?"
Yana dönerek elimdeki kremlere baktıktan sonra aralarından birini alıp bana uzattı. Kapağını açıp yarasının üstüne yavaş yavaş sürdükten sonra gazlı bezler ve bandajlarla kapattım.
"Gel hadi, odaya gidelim."
Tişörtünü başından geçirip giydirdikten sonra yerden kaldırıp odaya götürdüm. Yatağının örtüsünü açıp oturttuktan sonra kendim de yanına oturdum.
"Ya ben de onlardan birine dönüşürsem Mingi?"
Yarasını gördüğüm andan beri zihnimde yankılanan soruyu bana sormuştu ve birkaç saniye ne cevap vereceğimi bilememiştim.
"Hayır. Aklına saçma sapan şeyler getirme. Basit birkaç çizik sadece. Yere düştüğünde de olmuş olabilir."
İkna olmuş gibi görünmüyordu. Buraya geldiğimizden beri ilk defa bu kadar karamsar konuşuyordu. Ömrü sadece birkaç saniye kalmış gibi davranıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/302006612-288-k149801.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
doctor's soldier | yungi
Fanfictionhükümet ülkenin en iyi doktorunu araştırma için, en iyi askerini de onu koruması için felaket bölgesine gönderir. [020422] [woosan+seongjoong+jongsang]