4

737 117 121
                                        

iyi okumalaar.♡

-

Üsten ayrılıp merkeze gelmiştik. Burası tamamen hayalet şehir gibiydi. Canlı adına hiç bir şey yoktu, evler birkaç yılda yıkılmaya yüz tutmuş, etrafına sarmaşıklar dolanmıştı.

"Ne yapıyoruz?"

"Zombi avındayız şu an." dedi doktor Yunho, benim kullanmaya bayıldığım kelimeye vurgu yaparak.

"Maskenizi takarsanız istediğiniz ava başlayabiliriz."

Uyarımla maskesini yukarı kaldırıp yanıma yaklaştı.

"Gruplar halinde ayrılıp araştırmaya başlayabiliriz. Dikkatli olun, telsizlerinizi yanınızdan ayırmayın."

Hepsi beni onayladıktan sonra bulunduğumuz cadde üzerinde yürümeye başladılar.

"Fikirlerin değişti mi?"

Kafamı çevirip yanımdaki adama baktım. Burada iki zombi görünce fikrimin değişeceğini düşünüyordu.

"Değişmedi. Hâlâ hepsini öldürmek istiyorum. Ayrıca Resident Evil'da oynama fırsatı pek fazla kimsenin eline geçmez."

"Sen gerçekten burayı bir zombi filmi olarak mı görüyorsun?"

Gözlerini büyüterek öfkeyle sorduğu soruya karşılık umursamazca başımı salladım.

"Bir başyapıt olan ve en sevdiğim film serisine bu kadar sıradanmış gibi davranmanız çok kırıcıydı. Boş zamanınızda filmi izleyebilirsiniz, en azından benimle aynı fikirde olabilmeniz için."

"Saçma bir filmi izlemektense etrafıma bakınmam yeterli. Ama yine de seninle aynı fikirde olmayacağım."

Çok kesin konuşuyordu ve görevimiz bitene kadar böyle konuşacaksa cidden eğlenecektik.

"Gelmeyi düşünmüyor musun?"

Düşüncelere daldığım için yanımdan ayrıldığını farketmemiştim. Hızlı adımlarla peşinden yürüdüm ve yanına yetiştim.

"Buralarda çok kötü bir koku var. Aradığım şeyi buldum sanırım."

Eliyle karşı binanın dibindeki ceseti gösteriyordu. Heyecanlı bir şekilde önümden hızlı hızlı yürürken bacağımdaki silahı çıkarıp elime aldım.

"Beynine ihtiyacım var."

"Silah işe yarar mı?"

Kafasını bana çevirip ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışır gibi baktı. Son derece ciddi olduğumu farkedince de gözlerini devirip başını iki yana salladı.

"Asker, beynini çıkarmak istiyoruz, parçalamak değil."

Çantasından büyük bir kutu ve ameliyat malzemelerini çıkarıp yan tarafına koydu. Neşteri eline alıp yerde yatan adamın başına yasladı.

Yaptığı işe odaklandığı sırada beynini çıkarmaya çalıştığı zombinin gözleri açıldı. Neşter tutan eline uzandığında doktoru geriye itip yere düşürdüm ve elimdeki silahla karnına ateş ettim.

Anında gözleri kapanıp hareketleri kesildiğinde doktora dönüp yan tarafına diz çöktüm.

"İyi misiniz?"

Dokunmaya çalıştığı elini ve kolunu kontrol ettim. Bir terslik görünmüyordu.

"Sanırım korkudan bayılmak üzereydim. İkinci kez hayatımı kurtardın, teşekkür ederim."

"Görevim bu."

Doktoru elinden tutup düşürdüğüm yerden kaldırdım ve telsize uzandım. Seonghwa'nın kanalından ses geliyordu.

doctor's soldier | yungi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin