iyi okumalar.♡
-
Yerleri titreten adımlarım, biraz sonra karşımda titreyeceklerin habercisiydi.
"Doktor Yunho nasıl?" diye sordu başkan.
"Kötü. Fiziksel olarak hiç bir sorunu yok ama psikolojik olarak mahvettiniz onu. Tanıştığımızda boktan durumları bile gülerek karşıladığı için ona kızardım, şu an ufacık bir tebessümünü görmek için yalvaracak durumdayım."
Başkanın karşısında argo kullanmış olmak umrumda değildi. Daha önce de yapmıştım bunu, alışkın olmalıydı. Jinhyuk'un yüzüne karşı ettiğim küfürlerin haddi hesabı yoktu zaten, onu hiç saymıyordum.
"Doktor Yunho'nun gülümsemesini kim aldı elinden? Bunun hesabını sormak haddime değil ama sordum diyelim, çektiklerinin hesabını verebilecek misiniz? Sizin tek umudunuz Yunho. Ona bir şey olursa kimse bu çalışmayı bir adım bile ileriye götüremez. Ve çok net söylüyorum ki, sizin güvenlik açığınız, sorumsuzluğunuz ya da başka herhangi bir sebepten dolayı Yunho'nun canı yanarsa onu buradan götürürüm."
"Daha neler? Ben kimsenin zarar görmesini asla istemem."
Gözlerimi başkanın üstünden çekip konuşan Jinhyuk'a döndüm. Canı muhtemelen boğazlanmak, yerden yere vurulmak, parçalanmak ya da buna benzer bir şey istiyordu. Zevk meselesi demek ki...
"İlacın bulunmasına bu kadar mı karşısınız Bay Kim?"
Beklemediği bir atak yapmıştım ve başkanın karşısında onu tamamen köşeye sıkıştırmıştım.
"Hayır tabii ki. Üzgünüm, hepimizin psikolojilerinin etkilendiği bir dönemden geçiyorduk. Doktoru dışarı çıkarmanın iyi bir fikir olduğunu düşünmüştüm."
"Psikolojik rahatsızlıklarınız varsa, psikiyatristimize görünebilirsiniz. Vicdanınızı rahatlatmanın yolu masum bir insanı canavarların arasına bırakmaktan geçmiyor Bay Kim."
Başını tamamen önüne eğmişti. Dışardan bakılınca gerçekten üzgün ve pişman görünüyordu. Ama içini sadece ben biliyordum. Ruh hastası herif başkanın önünde aşağılanmanın cezası olarak planlar kuruyordu.
"Sizi son kez uyarıyorum. Doktor Yunho'ya kimse dokunmayacak, elini bile sürmeyecek. Yoksa o elleri tek tek kırmayı çok iyi bilirim."
-
"Mingi..."
Adımı duyduğum anda kapanmak üzere olan gözlerimi tamamen açıp yaslandığım yerden doğruldum. Yunho da yatakta doğrulup gözlerini ovalamaya başlamıştı.
"İyi misin? Hadi kalk da duşa gir, sonra yemeğini getireceğim."
Başını sallayarak bacaklarını yataktan aşağıya sarkıttı ve ayağa kalktı. Dengesini kaybetmesinden korktuğum için ben de hemen yanından yürüyordum. Neyse ki bir sorun çıkmadan banyoya ulaşabilmiştik.
"Ben burda bekleyeceğim. Bir sorun olursa çağırmaktan çekinme lütfen."
Yine başını sallayarak içeri girdi ve kapıyı kapattı. Aptal Mingi... Ben gerçekten dünyanın en aptal insanıydım. Onunla birlikte duş alma fikrini sadece aklımdan geçirsem de, çağırdığı an gireceğimi direkt yüzüne söylemiştim. Aptallık dokunduğu her yeri yiyip bitiren bir virüs gibi beynimde yer edinmişti.
Hemen odanın kapısını açarak etrafa göz gezdirdim. Jongho mutfak kapısının önünde benden haber bekliyordu. Islık çalarak dikkatini üstüme çektikten sonra istediğim şeyi anlayarak başını salladı ve mutfağa girdi. Ben de kapıyı kapatarak işime geri döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
doctor's soldier | yungi
Fanfichükümet ülkenin en iyi doktorunu araştırma için, en iyi askerini de onu koruması için felaket bölgesine gönderir. [020422] [woosan+seongjoong+jongsang]