iyi okumalar.♡
-
"Mingi! Mingi uyan çabuk!"
Duyduğum ses Seonghwa'ya aitti, hem bana sesleniyor hem de kapıyı yumrukluyordu. Yataktan hızlıca kalkıp yerdeki ceketimi aldım ve kapıya koştum.
"Mingi çabuk gelmen lazım! Yunho'yu enfekte olma riski yüzünden dışarı çıkaracaklar!"
Duyduklarım üzerine asansöre koştum ama doluydu. Hızlıca merdivenlere yönelip kısa süre içinde binanın dışına çıktım. Dışarıyla bağlantıyı sağlayan tünelin etrafı doluydu. Koşmaya devam ederek tüneli geçtim ve kapıdan çıktım. Yunho'yu büyük kalabalığın arasından göremiyordum. Herkes olanları merak ettiği için dışarı çıkmıştı.
"Yunho!"
Önüme gelen herkesi kenara iterek Yunho'yu bulmaya çalıştım. Müdürün karşısındaydı, başı öne eğikti ve elleriyle oynuyordu.
Hızlıca yanına koşup sarıldım. Bunu yapmamam gerekiyordu ama o kadar korkmuştum ve özlemiştim ki kendime engel olamamıştım. Birkaç saniye sonra geri çekilip yüzüne baktım. Hâlâ yere bakıyordu.
"Yunho... İyi misin?"
Dikkatini çekmek için kollarını tutunca buz gibi olduğunu farkettim. Aceleyle ceketimi üstümden çıkarıp omuzlarına koydum.
"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz!? Onu nasıl dışarı atmayı düşünebilirsiniz?"
"Biz sadece işimizi yapıyoruz. Enfekte olduysa hepimize zarar verebilir. Onu burada tutamayız. Geceyi dışarda geçirmesi en iyisi."
Yüzüne yumruğumu geçirmemek için kendimi zor tutuyordum. Bu adam değer verdiklerime zarar vermek için programlanmış gibiydi. Ne kadar engel olmaya çalışsam da açığımı yakaladığı an her türlü hamleyi deniyordu.
"Sağlıklı bir insanı bu yaratıkların arasına savunmasız bir şekilde göndermek mi işiniz? Böyle bir şeye izin veremem. O gidiyorsa ben de giderim."
"Ben de böyle bir şeye izin veremem. Bak Mingi, doktor hasta ve dışarda kalması gerek. Sen ise hemen şimdi üsse dönüyorsun." dedi sert bir sesle.
Elini kaldırmasıyla diğer askerler silahları ellerine almış ve namlular bize dönmüştü. Bunun sadece bir tehdit olduğunu biliyordum ama yine de korkmaması için Yunho'yu arkama aldım. Titremesi artarken sırtıma tutunmuştu.
"Reddedersem vuracak mısınız beni?"
"Askerimi kaybetmek istemem. Ama hasta bir doktor işime yaramaz."
Yunho'nun arkama daha çok sinip elimi tuttuğunu farketmiştim. Vurulacağını düşünüp daha çok korkmaya başlamıştı.
"Ya hepimiz içerde kalırız ya da hepimiz dışarda!" dedi Seonghwa elindeki silahı müdüre doğrulturken.
Ardından San da yanımıza gelip aynı şeyi yaptı. Arkamda böyle insanlar olduğu için çok şanslıydım, sırtım asla yere gelmeyecekti.
"Doktorun içeri girmesine izin vermiyorsanız, hepimiz dışarda kalırız."
Tünelden iki tane zırhlı araç çıkıp yan tarafımızda durunca Yunho'yu arkama daha çok saklamıştım. Ama araçlardan inen iki şoför kesinlikle beklediğim kişiler değildi.
"Onları yalnız bırakmayacağız."
Wooyoung ve Hongjoong'un silah tutmayı öğrenmeleri işimize yaramıştı çünkü şu an onlar da müdüre silah doğrultuyorlardı. Normal şartlarda elinde silahla gezen bir psikiyatrist görsem kesinlikle korkardım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
doctor's soldier | yungi
Fanfictionhükümet ülkenin en iyi doktorunu araştırma için, en iyi askerini de onu koruması için felaket bölgesine gönderir. [020422] [woosan+seongjoong+jongsang]