iyi okumalaar.♡
-
"Yunho? Ne oldu!?"
"Bilmiyorum. Ağzımdan kan geliyor sürekli, durduramıyorum!"
Yanına yaklaştığımda öksürerek öne doğru eğilmişti. Omuzlarından destek vererek tekrar doğrulttuğumda dudaklarının önündeki elinden daha çok kan akıyordu.
"Canım yanmıyor, iyi hissediyorum ama kan durmuyor. Laboratuvara gitmem lazım."
Kolunu omzuma atıp düşmemesi için beline sarıldım. O da benim tişörtümün yakasını sıkıca tutmuştu.
Koridora çıktıktan sonra arkadaşlarımızın ismiyle seslendim. Birkaç saniye içinde hepsi odalarından fırlayıp yanımıza geldiler.
"Yunho bu halin ne?" dedi Seonghwa diğer taraftan yürümesine yardımcı olurken.
"Bilmiyorum. Kanıma karışan bir şey yüzünden olabilir. Virüs kapmış bile olabilirim."
Söylediği şeyi umursamadan daha sıkı sarılarak yürümeye devam ettim. Kan hâlâ dudaklarından süzülüyordu ve kafası omzumda yaslı olduğu için benim üstüme akıyordu.
İçeri girdikten sonra koltuğa oturmasına yardım ettim. Birkaç kez öksürdükten sonra yüzünü bana çevirdi.
"Aranızda kan almayı bilen var mı?"
"Ben hallederim."
Seonghwa diz çöktüğü yerden kalkıp laboratuvarın içine ilerledi. Askerliğe başladığımız yıllarda hepimiz operasyonlarda kullanmak için uzmanlıklar edinmiştik. Seonghwa'nınki de sağlıktı.
Geri geldiğinde elinde kan tüpleri ve ne işe yaradığını bilmediğim birkaç şey vardı. Doktorun yanına oturarak kolunu öne doğru uzattım. Seonghwa da kan almak için iğneyi batırmaya çalışıyordu ama yaklaşamıyordu bile.
"Seonghwa hadi!"
"Yapamıyorum! Ellerimin titremesine engel olamıyorum."
Hongjoong, Seonghwa'yı kenara iterken kendisi yere diz çökmüştü. İğneyi eline aldıktan sonra kolayca damarı bulup batırmıştı. Yunho da sakinleşmeye başlamıştı, kan galiba durmuştu.
"İyi misin?"
"İyiyim ama çok korkuyorum."
Kanın durduğunu görmek hepimizi rahatlatmıştı. Ama Wooyoung'un kan sonuçlarına göre söyleyeceği şeyden hâlâ korkuyordum.
"Yunho... Bu çok garip. Testte hiç bir şey yok, gayet sağlıklısın."
"Acaba iç organlarıyla ilgili olabilir mi?" dediğimde herkes bana döndü.
"Pek sanmıyorum. Gereksiz yere panik yapmayalım."
Ne yapacağımızı düşünürken ortama büyük bir sessizlik çökmüştü. Yeosang ve Jongho da aramıza katılmıştı. Wooyoung ise araştırmaya güvenmeyip tekrar tekrar bakmaya devam ediyordu.
"Ben odama döneceğim, dinlenmem gerekiyor."
Yunho ile birlikte kalkınca bana dönmüştü. Doğruyu söylemek gerekirse her tarafı kanla kaplıyken hiç doktor Yunho gibi sevimli görünmüyordu.
"Kendim gidebilirim."
Söylediğinin aksine ilk adımda sendeleyince kolundan sıkıca tutmam gerekmişti. Kendisi de yalnız gidemeyeceğini farkedince bir şey söylemeden yürümeye devam etmişti.
Odaya geldikten sonra yatağa oturmasına yardım edip yanından ayrıldım. Diğerleri hâlâ laboratuvarda oturuyorlardı.
"Bugünlerde herkeste bir gariplik var. Asla yapmayacağımız hareketleri yapıyoruz. Bunu siz de farkettiniz mi?" dedi San.
![](https://img.wattpad.com/cover/302006612-288-k149801.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
doctor's soldier | yungi
Fanfictionhükümet ülkenin en iyi doktorunu araştırma için, en iyi askerini de onu koruması için felaket bölgesine gönderir. [020422] [woosan+seongjoong+jongsang]