iyi okumalaar.♡
-
Yaşadığımız olayın üstünden birkaç gün geçmişti. Doktor toparlanmış sayılırdı. Bina da tamamen temizlenmişti ama güvenlik açığı hâlâ bulunamadığı için güvende sayılmazdık.
"Günlerdir araştırmalarımın sonucunu bulamıyorum... Gerçekten her şey bu kadar saçma ilerlemek zorunda mı?"
Yastığımdan kafamı biraz kaldırıp konuşan doktora baktım. Oturduğu masada bilgisayarını karıştırmaktan başka hiç bir şey yapmıyordu. Bazen odadan bile çıkmıyordu.
Yerimden kalkıp yanına gittim ve elimi omzuna koydum. Gözlerini bilgisayardan çekip bana çevirmişti.
"Gelin, hava alalım biraz. Ekran başında çok fazla vakit geçiriyorsunuz."
"Şu an önemli işlerim var. Zaman harcayamam."
"Önemli işiniz falan yok. Gittikçe daha çok yorulacaksınız."
Oflayarak nefesini verirken ayağa kalktı. Önden yürüdükten sonra geçmesi için kapıyı açıp kenara çekildim.
Saat gece yarısına yaklaştığı için etrafta bizden başka kimse yoktu. Birlikte asansöre binip çatı katına çıktık. Hava çok açık olduğu için bütün yıldızlar görünüyordu.
Ortaya doğru yürüdükten sonra yere oturdu. Hem ormanı hem üssün bahçesini rahatlıkla görebiliyorduk.
Ceketimi çıkardıktan sonra uzanabilmemiz için yere serdim.
"Teşekkür ederim."
Doktor kolunu kafasının altına alıp ceketimin üzerine doğru yattı. Ben de aynı şeyi yapıp yanına uzandım.
"Hava ne kadar güzel. Bütün yıldızlar gözümüzün önünde. Şu an evimde olsaydım, çoktan bahçeme çıkmış olurdum." dedi Yunho.
"Ben de askeriyede birilerini azarlıyor olurdum muhtemelen. Gerçi bunu yapmak için yıldızlı gökyüzüne pek de ihtiyacım yok sanki..."
Doktor kıkırdarken yüzünü bana doğru çevirmişti.
"Buradaki gibi sertsen, muhtemelen öyle olurdu."
"Kişiliğim dolayısıyla biraz serttim tabii ama yeni başlayan askerlere o şekilde davranmam gerekiyor. Yoksa çok çabuk bırakıyorlar her şeyi."
Basit mırıltılarla beni onaylayıp gözlerini tekrar gökyüzüne çevirdi.
"Mingi aslında çok iyi birisin sen. Ama çok gizlisin. Birisi bir açığını yakalayacak diye korkuyorsun. Kendini sürekli koruma altında tutuyorsun, hatta etrafına duvarlar örüyorsun ve kimsenin onları geçmesine izin vermiyorsun."
Benim hakkımda kısa sürede bu kadar fikir sahibi olması ve bu fikirlerin çoğunlukta doğru olması garipti.
"Psikologla biraz fazla takılmışsınız sanki?"
"Kişiliğin hakkında yorum ya da eleştiri yapma hakkım olmadığını biliyorum ama gerçekten iyiliğini düşündüğüm için söylüyorum."
Kolunu yana doğru uzatıp kafasını yaslayarak bana doğru dönmüştü.
"Teşekkür ederim. Ama kendimi dışarıya açarsam insanların beni vuracakları çok fazla yönüm olur. Zaten bu kadar kapalı olma sebebim de bu. Çok güvendiğim biri her şeyimi elimden aldı. O zamandan sonra kimseye kendimi açmadım. Cesaret edemedim daha doğrusu."
"Kim ne yaptı sana Mingi? Hep böyle şifreli konuşuyorsun. Bir şeyler saklıyorsun ve anlatmamakta ısrar ediyorsun."
Doktora güveniyor olsam da yaşadıklarımı anlatamazdım. Anlatırsam benim tarafımda olmak isteyecek, kötülüklerin arasına karışacaktı. Bir ihtimal daha vardı, öldürdüğüm kişi için benden hesap sorup karşımda duracaktı. İki ihtimal de zarar görmesine sebep olacaktı.
"Anlatmak istememeni anlıyorum. Daha çok kısa süredir tanışıyoruz, güvenmiyor olabilirsin. Ama eminim ki bana güvenip kendini açmanı sağlayacağım."
"Kendinizden bu kadar eminsiniz yani?"
"Evet eminim. Hatta ilk adımı aramızdaki resmiyeti kaldırarak atabiliriz. Yani bana Yunho diyebilirsin. Senden küçüğüm zaten, adımı kullanmanda bir sakınca göremiyorum."
Kafamı hafifçe çevirip doktora bakınca göz göze geldik. Uzandığı yerden yüzümü izliyordu.
"Peki Yunho, senin istediğin gibi olsun."
İsmini resmi kelimeler olmadan duymak yüzündeki gülümsemeyi genişletmişti.
"Başarılı asker Song Mingi'nin kişiliğinin altındaki sırrı bir gün öğreneceğim. Kendin anlatacaksın."
"Sen öyle diyorsan..."
Tekrar dönüp sırtının üstüne yattı. İstekleri yerine geldiği için memnundu.
"Peki sen Yunho? Senin hiç mi sırrın yok."
"Yok. Sıradan biriyim. Okulumu bitirdim, doktor oldum, hayat kurtardım. Hayatım bu birkaç olaydan ibaret yani."
Dışardan da böyle görünüyordu zaten. Pek öyle sırları olan, gizemli biri gibi değildi.
"Kendi isteğinle mi doktor olup buraya geldin?"
"Soru iyi yerden geldi. Buraya geldiğimizden beri bunu merak ediyordun değil mi?"
Onaylayan mırıltılarımı duyduğunda kıkırdayarak birkaç saniyeliğine bana baktı.
"Doktor olmak benim hayalim değildi aslında. Annemin hayaliydi. Benim aklımda daha heyecanlı meslekler vardı. Ama o zamanlarda annem ve babam boşandılar. Benim için hep bir araya geldiler, babam hiç bir zaman desteğini kesmedi. Ama yine de o ara boşluğa düştüm ve sıradan bir meslek sahibi oldum."
"İyi tarafından bak. Ailen senden hiç ayrılmamış."
"Mingi sanırım bu sefer açığını yakaladım. Ailene ne oldu?"
Derin bir nefes aldıktan sonra yattığım yerden doğruldum.
"Hava soğumaya başlıyor, içeri girsek iyi olacak."
Ben kalkmaya hazırlanırken kolumdan tutup durdurdu. Peşini bırakacak gibi görünmüyordu.
"Sadece seni tanımak istiyorum. Lütfen Mingi, kendini benden uzak tutma."
"Bak Yunho, seni anlıyorum. Birlikte yaşadığın, birlikte çalıştığın kişiyi tanımak istiyorsun. Tanıyabilirsin de, hatta ben yardımcı olurum sana. Nelerden hoşlanırım, hobilerim neler, favori yemeğim ne, en sevdiğim renk ne, hepsini anlatırım. Ama bana geçmişimi sorma. Bilen sayılı kişi varken, ben bile unutmaya çalışıyorken sorma."
-
Uyandığımdan beri Yunho ile hiç konuşmamıştık. Sadece kahvaltıya benimle gitmek istediğini ve beklememi söylemişti. Daha sonrasında da lavaboya girmişti.
Boynumdaki künyelerle oynarken bana seslendiğini duyup yerimden kalktım. Kapının önüne geldikten sonra yavaşça tıkladım.
"Yunho?"
"Mingi çabuk içeri gel!"
Kapıyı açıp banyonun içine daldığımda sırtı bana dönüktü. Yavaşça arkasını döndüğünde yüzünü görerek derin bir nefes aldım.
Dudaklarının arasından sızan kan boynuna doğru akıp, üstündeki beyaz tişörtü kırmızıya boyamıştı. Bileklerine kadar akan kanlar yere damlarken korkuyla bana bakıyordu.
-
bu bölüm de aslında yoktu öyle bi içimden geldi sşxöspxçalçx boş vaktim varken iki kurguma da bölüm attım ay sonuna kadar idare edersiniz artık 😽
fazla olaylı bir bölüm olmadı ama karakterlerin yakınlaşması ve aralarındaki ilişkiyi geliştirmeleri açısından yararlı bir bölüm olduğunu düşünüyorum, umarım seversiniz 💗

ŞİMDİ OKUDUĞUN
doctor's soldier | yungi
Fiksi Penggemarhükümet ülkenin en iyi doktorunu araştırma için, en iyi askerini de onu koruması için felaket bölgesine gönderir. [020422] [woosan+seongjoong+jongsang]