Anlam veremediğim duyguların aslında bir çok duyguyu barındırmasından nefret ediyordum. Anlayamadığım bir duyguyu hissetmem benim için canımı acıtmaktan başka işe yaramıyordu."Abi mi?" Şaşkınlık dalgası hem sesinde hemde gözlerindeydi. Gözüme çok tatlı gelmişti bu hali.
"Hıı,abi. Sen aramızdaki mesafeyi koruyalım demedin mi?" Eliyle sakallarını sıvazladığında olduğum yerde irkildim. Ellerim kaşınıyordu ve sanırım ellerim onun sakalları arasında dolaşıp dudaklarım sakallarına öpücükler kondurmak istiyordu.
"Aramızdaki mesafeyi korumak isterken seni düşündüğümden söylemiştim." Moralinin bozulduğuna şahit olduğumda gülümsedim.
"Siz hep böyle başkalarını düşünür müsünüz komutanım?"
"Gerekirse."
Kısa ve net cevabına baş sallayıp susmayı tercih ettim. Bir süre sonra boğazını temizleyerek olduğu yerden ayaklandığında yüzüne çevirdim bakışlarımı.
"Uykum geldi gidelim." Bende yavaşca ayaklandığımda kaşlarımı çattım. "Siz yemek yediniz mi komutanım?" Diye sordum. Sanırım yememişti,açsa bende açtım yemek yiyebilirdik.
"Yemedim." Başımı salladığımda ilerlemeye başladım. "Ben yemek yaparım yeriz şimdi."
"Aç kalmaya alışığım." Olduğum yerde duraksadım. Gözleri bana çevrildiğinde dudaklarım sol tarafa doğru kıvrıldı.
"Benim yanımda aç kalmaya alışmayın komutanım."Dudaklarının sol tarafa kıvrılmasıyla ikimizde tebessüm edip içeri geçtik. Merdivenleri sessizce ben önde o arkamda çıktığımızda kapıyı açtığında içeri geçtik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNKİSAR
Teen FictionTamamlandı. "Yapamam Gülizar." Derin bir iç çekti. "Ben senin yanında kalamam. Senin kusursuzluğun karşısında ben bu kadar kusur ile kalamam." Yutkundum,boğazımda bir şeyler takılı kalmıştı. "Yalvarırım Komutanım,kusurum olun." Durdu elleri yumruk...