Gözlerimden iri iri yaşlar dökülüyordu.
Ben,kendi canıma sahip çıkamayan ben,Gülizar.Bir can mı dünyaya getirecekti?
Hemde sevdiğim adamdan,Agâhtan.
Normalde varlığını çok fazla hissettmediğim şu kalbim öyle çok hızlı atıp canımı yakıyorduki kaşlarımı çattım.
"Kalbim" dedim Doktor Nazan hanıma dönüp "Çok hızlı atıyor bebeğe bir zarar gelmez di mi?" Nazan hanım gülümseyerek karnımı silerken peçeteye el uzatıp kendim silmeye başladım "Bu şekilde düşünmeyin Gülizar hanım,sanki her şey normal gibi devam edin yakında aşermenizle kusmanızla kendini size hatırlatacak."
"Çoktan hatırlattı." Dedim hafifçe doğrularak "Belli." Dedi "4 haftalık." Dediğinde gözlerim irice açıldı. Agâh gittiğinde öğrenmiştim o gideli 2 hafta geçmişti. Biz Agâh ile birlikte olduğumuzda bile hamileydim ben.
Derin bir nefes alıp iyice doğrulduğumda Nazan hanımla beslenmem hakkında konuşup daha sonra hastaneden çıkış yapmıştım. Her şeyin şokunu yeni atlatmış dün Agâh'ın yarın geliyorum demesiyle ayılmıştım. Kalp atışını ilk Agâh ile dinlemek istediğimden dinlememiştim ama doktor gayet sağlıklı demişti. Benim evladım oluyordu ya evladım.
Hızla evin yolunu tuttum. Agâh'ın geleceğini bu yüzden bahçeye güzel bir sofra kurmak istediğimi söyleyince Süreyya ile kolları sıvamıştık. Kimseye söylememiştim çünkü ilk Agâh'ın öğrenmesini istiyordum. Babası oydu sonuçta ilk anasından sonra o bilsindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNKİSAR
Teen FictionTamamlandı. "Yapamam Gülizar." Derin bir iç çekti. "Ben senin yanında kalamam. Senin kusursuzluğun karşısında ben bu kadar kusur ile kalamam." Yutkundum,boğazımda bir şeyler takılı kalmıştı. "Yalvarırım Komutanım,kusurum olun." Durdu elleri yumruk...