Karşımda gördüğüm kadın tonton yanaklarını sıkmak istediğim bir kadın değildi. Dizine yaslanıp ağlayacağım bir kadında değildi. Ve buda benim zoruma gidiyordu. Bana varlığını hissettirmesi gereken herkes şimdi toprağın altındaydı,yaşayan ise yoktu. Yok olmayı tercih etmişti.
"Dayını neler ettin sen?" Dişlerini sıka sıka söylediklerine karşı titrek bir nefes aldım. Sinirliydi,içeride misafirler vardı. Kimse bir şey bilmiyordu,korkuyordum.
Agâh'ın elini kolumda hissettiğimde irkilerek kafamı ona çevirdim. O sırada anannem bağırmıştı.
"Bu adam için mi?" Diye kükrediğinde artık içeridekilerin her şeyi duyduğuna emindim. Korkuyordum,utanıyordum.
"Ay noluyor burada?" Nazar teyzenin sesini duyduğumda korka korka yutkundum. Titriyordum,canım sıkılmıştı bu duruma.
"Hanımefendi dışarıda konuşalım." Agâh anaanneme rica ettiğinde anaannem alayla gülümsedi.
"Bana baksana sen,senin yüzünden oğlum hapise girdi." Gözlerim yanarken Agâh sıkıntılı bir soluk verdi. Önüme geçip uzun boyuyla görüşümü kapattı fakat benim duyabileceğim şekilde konuştu.
"Eğer şimdi gitmezseniz yaşınıza bakmam sizede takarım bir kelepçe!" Agâh'ın kolundan tutup onu çekerken anaanneme baktım. Anaanem kalbini tutmuş şaşırdığını belli ederek gözlerini kocaman açmıştı.
"Edepsiz birini bulmuşsun tam sana layık!"
"Anaanne!" Yalvarır gibi çıkan ses tonuma karşı başını sağa sola salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNKİSAR
Teen FictionTamamlandı. "Yapamam Gülizar." Derin bir iç çekti. "Ben senin yanında kalamam. Senin kusursuzluğun karşısında ben bu kadar kusur ile kalamam." Yutkundum,boğazımda bir şeyler takılı kalmıştı. "Yalvarırım Komutanım,kusurum olun." Durdu elleri yumruk...