"Bir şey yap! Uyan!"Bağıran adamın sesi tüm mezarlığı inletip,ölülerin ürkmesine sebep olacak kadar şiddetli bir sesti.
Güvenlik klübesinde uyuyakalmışken irkilerek uyanıp karşısındaki adama bakarken kolları arasına yığılmış kanlı bedene baktığında ayılarak hızla ayaklandı güvenlikçi.
"Ne oldu bu kıza?" Diye bağırdığında güvenlikçi,Agâh'ın gözünden düşen bir damla yaş Gülizar'ın bileğindeki kana karışmıştı.
Agâh'ın toprağına kan akıtmak isteyen Gülizar'ın kanına Agâh'ın gözyaşı karışmıştı.
"Sakin ol kardeşim." Dedi güvenlikçi tedirginlikle "Ambulansı aradım. Telefonundan Cansu'yu bulun." Güvenlikçi hızla telefonu kavrayıp şifresi bulunmayan ekranı kaydırdığında Cansu'm adıyla kayıtlı numarayı aradı.
O sırada Gülizar'ın bilinci kapalıyken,Agâh'ın çaresiz gözyaşları aktı.
~~
Rüzgarın esiri olmak istiyordum. Bedenimi donduracak kadar soğuk bir rüzgarın tenimi bembeyaz kesip etrafa bedenimi savurmasını istiyordum.
Yaşadığımız eski günlere savrulunca belki,bazı şeylerin önüne geçebilirdim.
Her ölen gerçekten ölmez mi demişti?
Ölmüştü ama ölmemiş miydi?
Bir açıklaması olsa bile beni ölüme terk ettiği gerçeğini değiştirecekmiydi?
"Tövbe estağfurullah,Allah'ım bizi bağışla." Nazar teyze korkuyla dualarını sıralıyorken Kemal'in elini sımsıkı sıkıyordum.
"Çek o elini!" Agâh'ın sesinin şiddeti eşya ile dolu olan solan da yankılandığında Kemal sıkıntılı bir nefes verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNKİSAR
Teen FictionTamamlandı. "Yapamam Gülizar." Derin bir iç çekti. "Ben senin yanında kalamam. Senin kusursuzluğun karşısında ben bu kadar kusur ile kalamam." Yutkundum,boğazımda bir şeyler takılı kalmıştı. "Yalvarırım Komutanım,kusurum olun." Durdu elleri yumruk...
