Esir alındığım duygular bile isyan etti,isyanıma. O kadar çok kafaya taktığım bu konu,bu duygular ve Agâh.
Gidecek ve gelecek.
Ama gelmeyecek gibi konuşuyor Gülizar.
Gidecek ve sağ salim gelecek.
Benden vazgeçme dedi Gülizar.
Gidecek ve mutlaka geri dönecek.
Senin söz vermeni istedi Gülizar.
Ben ve yine ben. Kendime zararı veren de ben,kendimi avutmaya çalışan da...Bir insanın acısı nasıl git gide artabilirdi?
Benim acım gün geçtikçe katlanıyor daha dayanılmaz bir hâl alıyordu.Şuan yanımdaydı,akşam ise gidecekti.
Ellerim titremeye başladığında olmayan iştahımla yediğim tüm yemeği kusmak istiyordum.
İsteme merasiminde sonra eve dönmüştük.Agâh bana nasıl resim çizebileceğimi anlatmış,tuvaller, boyalar vermişti. Sonra sarılarak uyumuştuk.Ertesi gün çok geç bir vakitte kalkmıştık. Onun kokusuyla ömür boyu uyurdum ben bu yüzden uyumuştum ama sanırım o beni izlemişti. Kendimize pizzalar söyleyip tıka basa yedikten sonra yıllanmış bir şişe şarap içerek çakırkeyif olmuştuk. Sarhoş bir şekilde dans etmiş,şarkılar söylemiş,ünlülerin taklidini yapmış ve en sonunda deli gibi öpüşmüştük. En son dudaklarımız ayrıldığında bana beni çok sevdiğini söydiğini hatırlıyorum. Ve sonra kapanan gözlerimizi.
Şimdi oturduğumuz sofrada yemeğimizi yiyorduk. Yine geç kalkmıştık,tost yiyorduk.
Derin bir nefes aldığımda "Bugün neler yapacağız?" Diye sordum heyecanla. Son günümüzü dolu dolu geçirmek istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNKİSAR
Teen FictionTamamlandı. "Yapamam Gülizar." Derin bir iç çekti. "Ben senin yanında kalamam. Senin kusursuzluğun karşısında ben bu kadar kusur ile kalamam." Yutkundum,boğazımda bir şeyler takılı kalmıştı. "Yalvarırım Komutanım,kusurum olun." Durdu elleri yumruk...