18.

14.3K 747 234
                                    

10 gün sonra...

Zamanı akışına bırakmak ona hayatınızı teslim etmektir. Hayatımı kısa bir süreliğine zaman'a teslim ettiğimde beni karşılayanlar beklendikti. Yorgunluk,uykusuzluk,hasret,telaş ve daha fazlası.

Elimdeki vazoyu sehpanın üzerine koyup derin bir nefes aldım.
Ev 2+1'di,evin tüm masrafına yetişemeyeceğimi anladığımdan Cansu ile ortak olmuştuk. Yine yetişemeyeceğimizden Cansu eski evinin eşyalarını satmıştı. Ve yine biraz açık kaldığından ortak kredi çekmiştik, her şey çok pahalıydı.
Ve parasız pulsuz kalan Cansu mecbur benim evime yerleşmişti.

Oflayarak yerime oturup telefonumu elime aldım. Mesaj veya arama yoktu. Agâh gittiğinden beri ne yazmıştı ne de aramıştı.
Bunu kötüye yormuyordum çünkü yazacak zamanı bulamıyor bile olabilirdi. Tek yapabildiğim dua edebilmekti.

Zilin çalışıyla gözlerimi kocaman açtım. Agâh gelmişti? Yerimden adeta zıplayarak kapıya ilerlediğim de kim olduğuna bakmadan açmıştım. Karşımda gördüğüm kargocu adamla yüzümdeki tebessüm silinmişti.

"Hanımefendi o kadar kargo getirdim surat yapıyorsunuz?" Orta yaşlarında elinde sipariş ettiğim kıyafetleri tutan adamın söylediğiyle kaşlarım çatıldı.

"Başka birini bekliyordum." Dedim bir samimiyete izin vermeyerek. Elinden kargoları da almıştım uzanarak.

"Kargoyu görünce normalde insanlar deli gibi sırıtır. Birinin ilk defa üzüldüğünü gördüm." Başımı aşağı yukarı salladım yapmacık bir tebessümle kapıyı yavaşca kapıyorken kapı hafif aralık kaldığında "Suratsız." Diye çemkirdiğini duymuştum.
Tanımadığım birinden suratsız damgası yediğime göre günüm başlamıştı.

İNKİSARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin