Anlatmak kadar,yazmak kadar kolay olsaydı keşke. Dile geliyordu,kaleme geliyordu ama içimdeki savaşı hissetmek zorluyordu.
Tükenmiş kalbimin atışları,canımı yakıyorken aklımdan geçenlerin yorgunluğuyla yürüyordum yolda. Bir sığıntı gibi yaşıyordum,gidecek bir evim yoktu. Gidicek birileri vardı hep,ve bu sefer de Cansu'ya gidiyordum.
Telefonumu 3.çalışta açtığında derin bir iç çektim. "Efendim güzelim?" Dediğindeyse istemeden gülümsedim.
"Yine çaresiz evsiz kaldım Cansu." Gözlerimi yumup kaldırımda durduğumda "Yine bir sığınak arıyorum." Diye mırıldandım.
Cansu "Ne?" Diye sordu şaşkınca. "Neredesin sen hemen bana gel." Ofladığını duyduğumda yutkundum. "Yoldayım sana geliyorum zaten. Evdesin değil mi?""Evdeyim hızlı ol." Dediğinde vedalaşarak telefonu kapattım. Kalan mesafeyide aşıp Cansu'nun evine geldiğimde kapının dibinde bekliyor gibi zile bastığım an açmıştı.
"Bebeğim." Diyerek bana sarıldığı an gardımı indirip tetikle olan gözyaşlarımı saldım. Oda biliyordu,sarılmaya ihtiyacım vardı. Ağlamak sadece yüreğimin kanayışını dışarı salmaktı.
"Ne oldu?" Diye sordu aceleyle geri çekilip gözlerime baktığında parmaklarıyla gözyaşlarımı sildi.
"Ben yine savaşmadan kaybettim Cansu."
~
Beni aceleyle içeri aldıktan sonra ona her şeyi anlatmıştım. Bir iki saat herkese sövmüş ardından bana yemek hazırlamıştı.
Yemekleri masaya koyduğunda "Şarjın var mı?" Diye sordum. Telefonum kapanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNKİSAR
Teen FictionTamamlandı. "Yapamam Gülizar." Derin bir iç çekti. "Ben senin yanında kalamam. Senin kusursuzluğun karşısında ben bu kadar kusur ile kalamam." Yutkundum,boğazımda bir şeyler takılı kalmıştı. "Yalvarırım Komutanım,kusurum olun." Durdu elleri yumruk...