31.

9.2K 559 209
                                    

Kaburgalarım da çırpınan kelebekler bile senin için aylarca yaşadı sevgilim. Bir gün kendi ellerimle öldürdüm,sana gömdüm. Yine gelmemiştin hatırladın ?

Ne yapmam gerektiğini,nasıl tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Omuzumdaki yüklerden dolayı belim bükülmüş,sol yanım ağrıyordu.
Hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu ve bu beni sanırım delirtecekti.
Pardon ben zaten delirmiştim.

"Amacın ne senin?" Dedim üzerine yürümeye başlarken. Benim aksime tezgaha yaslanmış gayet sakin duruyordu. Bu sakinliğini onun eceli yapmak istiyordum. Onu ellerimle gömmek istiyordum fakat içime mi yoksa toprağa orasını bilmiyordum.

Nasıl bunca nefretin,ihanetin içinde hala aşk tohumları yeşeriyorduki?
İlklerimdi Agâh,tüm ilklerimin başrolüydü,bu yüzdendi ona karşı bu tahammülüm.

Dibinde durduğumda ellerimi göğsüne bastırıp sanki onu itmem mümkünmüş gibi tezgaha daha fazla yaslamıştım. Fakat istemeden ona elde etmek istediğini,tensel teması sağlamıştım. Elleri belimi bulduğunda bedenlerimizi bir bütün yaparcasına yakınlaştırdı. Tüm vücudum da bir titreşim dalgası peyda olduğunda kalbimin ritmi hızlanmıştı.

"Sen!" Dedim anında nefes nefese kalırken. Ellerimi ellerinin bulunduğu belime koyduğumda kendimi geri çekmeye çalışıyordum. "Bırak beni!" Diye yüzüne öfkeyle püskürdüğümde
Umursamadan daha da sıkılaştırdı ellerini. Kurtulmak mümkün değildi!

"Dinleyeceksin,yoksa akşam'a kadar böyle kalırız." Gözlerimi devirip hala kendimi uzaklaştırmaya çalışırken "Böyle yaparak kendine eziyet edersin! Ben senden etkilenmiyorum ama seninki havada!"  Altımda hissettiğim sertliğine ima yaparken Agâh utanarak gözlerini kaçırmıştı. Onun yanağı kızarmıştı??
Agâh'ın gözleri bir anlığına bana dönmüş sanki daha yeni söylemişim gibi fal taşı kadar açılmış,dumura uğradığını belli etmişti.
Jetonu kaç köşeliydi? Yada bilerek mi rol yapıyordu?

İNKİSARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin