11.Bölüm: "ÖZLEM."

12.2K 376 40
                                    







ÖZLEM

*1 ay sonra

Mirhan'ın beni banyoda bırakıp gitmesinin üstünden bir ay geçmişti. O bir ayda hiç konuşmamıştım. Hiç aramamıştım o da hiç aramamıştım.
İki hafta boyunca yastığına sarılıp ağlayarak gelmesini beklemiştim ama gelmemişti. Yastığındaki kokusu gün geçtikçe azalmıştı. İnkar etsemde onu özlemiştim.

Bu bir ay boyunca bir hafta kadar babamların evinde kalmıştım. Berfin, babam ve Cihan ağabeyim ile barışmıştım. Konağa döndükten sonra Gül Xanım ile beraber bir hafta da dağ evinde Mehmet ağanın yanında kalıp sonra geri dönmüştük. Gittiğim yerlere Mirhan'ın yastığını taşımış geceleri göz yaşlarım üstünü ıslatarak ağlamıştım.

Saat gecenin 2.30'du yine uyku tutmamış onu düşünmekten uyuyamamıştım. O günden sonra çok düşündüm, kararlar aldım. Ama bu aldığım kararları uygulamam için gelmesi gerekiyordu. Özlemle kasılan bedenime banyonun aynasından seyrettim. Bu bir ayda çok zayıflamıştım. Roza ve Afrin bana üzülüyorlardı. Yeni banyodan çıktığım için ıslak saçlarımı taradım. Bornozu çıkartıp yanımda getirdiğim iç çamaşırları giydim.

Tenim çok kuru olduğu için krem sürdükten sonra vücut yağını sürdüm. Saçlarımıda azıcık argan yağı sürmüştüm. Yüzüme nemlendirici sürüp, dudaklarıma çok sevdiğim acı kakao kokulu vazelini sürdüm. Aynada kendime hissiz şekilde bakıp getirdiğim bordo geceliği giydim. Sıcak geldiği için gecelik giyiyordum. Odaya girip yorganı kaldırıp içine girdim fakat örtünmedim bu gece yastığına uzanmadım. Kendi yastığıma düşen göz yaşlarım eşliğinde gözlerimi kapatıp gelen uykuyla kıpırdandım.

Ne kadar geçtiğini hatırlamıyordum omzumdan dürtüldüğümü hissettim gözlerimi açmadan yorganı üstüme daha çok çektim. Tekrar dürtülünce ağzımdan geveledim. "Hımm"

Yorganı daha çok çekecektim ki yorgan üstümden tamamen çekildi. Sinirle söylenerek gözümü açtım. "Ne olu..."
Sözümü yarıda kesen Mirhan'ın varlığıydı. Rüyada olduğumu düşünerek yakınımda olan yüzüne dokunmak için elimi uzattım. "Rüya mı bu ?" Havada duran elimi yakalayıp çekerek yatakta doğrulmamı sağladı. "Açım."
Elime değen sıcaklıkla irkildim. Yatakta doğrulup ayaklarımı yere indirdim.
"Ne zaman geldin ?"

Mirhan yüzüme ifadesiz bir şekilde baktı. "Şimdi." Yatağa oturdu. Ona dokunmak için karıncalanan parmaklarımı bastırdım. "Ne yiyeceksin ?"

"Ne varsa getir işte."
Ayağa kalkıp terliklerimi giyinip odadan çıktım. İp askılı dizlerimin azıcık üstünde biten geceliği unutarak mutfağa hızla indim. Mutfakta bulduğum şeyleri bir tepsiye koyup odaya çıkarttım. Mirhan berjere yayılarak oturmuş telefonuna gömülmüştü. Getirdiğim ağır tepsiyi berjerin yanındaki sehpanın üstüne hafif eğilerek bıraktım.

"Getirdim." Mirhan telefonunu kapatıp tepsiye yönelip getirdiklerimi yemeye başladı. Tepkisizliğine şaşırarak yattığım yere giderken oturup sırtımı yatağın başlığına dayadım. Komodinin üstündeki okudum İtalyanca kitabı açarak kaldığım yerden okumaya devam ettim. Uykum kaçmıştı. Mutluydum ama tepkilerine şaşkındım. Çok soğuktu.
Aramıza kalın bir duvar örülmüş gibiydi. Mirhan yemeğini yiyip banyoya girip giyinme odasına girdi. Giyinme odasından çıktığında üstü çıplaktı altına sadece gri eşofman altı gitmişti. Kendi tarafına sessizce geçip yattı. Sırt üstü yatarak bir elini kafasının altına koydu. Dudağımı sıkıntıyla kemirdim.

GÖNÜL ŞİFASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin