kısa bir bölüm oldu ama olsun bu hafta iki ya da üç bölüm atmayı düşünüyorum ki düzen yerine otursun iyice. bu hafta atacağım bölümler ilerde olacak olaylar için biraz durağan geçecek. öyle bir bölüm düşündüm ki biraz üzülüp biraz da sinirleneceğiz:)
Soruları cevaplayın.
NASIL GİDİYOR ?
İNTİKAM'I OKUYOR MUSUNUZ ?
ARANIZDA FANTASTİK, BİLİM KURGU, AKSİYON ÜÇLEMESİ OKUMAYI SEVEN VAR MI ?
ESKİ DÖNEM KİTAPLARINI OKUMAYI SEVİYOR MUSUNUZ ?
instagram: nasuende
*
Konakta hiç bir şey yapmadan tüm gün yattım desem yeriydi. Gül Xanım beni odaya göndermiş üstüne işlerin ucundan tutmaya çalıştığım için bir güzel fırça atmıştı. Odama çıkıp, odadaki yayıntıları toplayıp bir kaç ütü yapmıştım. İşleri bitirince telefonumla uğraşırken telefonuma gelen mesajla irkilerek Mirhan'ın ne yazdığına baktım.
Gönderen: Mirhan
İki haftalığına yokum, aşiret meseleleri uzadı. Yaman seni babanın evine bırakacak.
Şok olmuştum. Ben biraz önce Mirhan'a Berfin ile neden konuştuğunun sitemini ederken bu mesaj beni hem utandırmış hem de çok sevindirmişti. Yataktan hızla kalkarak giyinme odasına girip küçük bir valiz hazırlayarak mutlulukla aşağı indim. Kızlara mutlu haberi verdiğimde, Gül Xanım içeriye ağlayarak girdi.
Gül Xanım: "Berfin geliyor. Mirhan aradı hele az önce. Kuzum geliyor, kara kuzum. Kızlarım hazırlanın babanız özlemiştir hem yanına gideriz hem de hasret gideririz."
Gülümsedim. Mirhan çok büyük bir adım atmıştı. Kızlar ablaları için ağlarken bende kendimi tutamayarak ağlamaya başladım. Yaman konaktan içeriye girer girmez yanıma gelmiş, valizi almıştı. Çıkarak arabaya bindik ve beni burnumda tüten konağa bıraktı. Valizi kapının önündeki adamlara vererek gitmişti. Eşikten içeriye girer girmez bahçedeki ıhlamurun kokusu burnuma dolunca göz yaşlarım sel olup akmaya başlamışlardı.
Baba evi derlerdi ya. Çıkınca misafir olarak hissedeceksin kendini, hiç inanmaz inkar ederdim. Neredeydi eski Dilem ? O burnu havada, havalı, gösterişi seven, çirkef Dilem... Baba evinden çıkar çıkmaz değişmiş yerine çok farklı birisi gelmişti. Bahçenin ortasında dikilmiş uslu uslu dikilirken Mizgin yengem karnını tutarak aşağı indi, günü yakındı. Merdivenlerden iner inmez anne şefkatiyle kollarına almış aynı benim gibi ağlamaya başlamıştı.
"Ah kınasız kuzum." Kına gecem olmamıştı.
"Ah bahtsız kızım." Bahtım kötü başlamıştı ama iyiye gidiyordu. Mirhan'ı gerçekten çok seviyordum.
Birbirimizden ayrıldığımızda burnumuzu çekerek güldük. Elimi büyüyen karnına bastırdım. "Yeğenim nasıl ?"
"Yeğenin erkek halası. İsminin bir kısmı hazır ama tam net değiliz henüz." Gülerek tepki verdiğimde Mizgin yengem iki yanağındaki kocaman gamzesiyle gülümsedi sadece.
Gözlerim dolmuştu. Neden herkes hamileymiş gibi hissediyordum ? Mizgin yengem sırtımı sıvazlayarak avludaki süs havuzunun yanındaki koltuklara oturduk ve koyu bir sohbete daldık. Aşiret toplantısına Berzan ağabeyim yerine babamın gittiğini öğrenmiştim toplantıya. Mizgin yengem: "Babam, Kenan Kara ve Hazar Mirşad ile konuştu uzun uzun. Tüm aşiret bu olayla çalkalanıyor zaten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖNÜL ŞİFASI
General FictionMirhan ağa kaşlarını kaldırarak karısının saçını okşayarak kulak arkasına aldı. Karısının öpmekten şişen dudaklarına alayla sırıtıp burnunu çenesinin hizasından boynuna getirdi, karısını soludu uzun uzun. Ve dudaklarını pürüzsüz boyna bastırdığında...