12. Bölüm: "Tİ AMO."

12.9K 358 5
                                    





Herkese selam. Baya uzun süredir-1 ay kadar- beklediğinizi biliyorum Yks sınavı mağduru olarak umarım beni anlayışla karşılarsınız. Aslında bölüm çok uzun bazı olayların karması olacaktı, lakin uzun bölüm yazmak ve okumak sabır işi. Bu yüzden aklımdaki olayı iki kısma bölerek sunmak istedim hem böyle olayların karışık durmayacak hem de daha zevkli olacaktır.

Her hafta bir belki de 2 bölüm atmak hedefim.

Bu bölümde bizi Mirhan'ın değişimi ve cevap bulan bir iki soru bekliyor. Bu bölümde bahsedilen düğün olayını diğer bölümde ayrıntılı bir şekilde açacağım(çünkü ilerleyen zamanlarda onunda kitabını yazacağım. takipte kalın.)

Ve çok önemli bir dip not verip gidiyorum, İNTİKAM kitabımı okumayanlar o kitabıma da baksın çünkü İNTİKAM kitabımın son bölümü bu malum düğünü anlatıyor, oradan spoi elde edebilirsiniz. Bu serinin her kitabı olaylar benzerlik gösterebilir karakterler iç içe durabilir lakin kurgular TAMAMEN farklıdır. Aynı temada asla kurgu yazmam.


Tİ AMO İTALYANCA 'SENİ SEVİYORUM.' DEMEKTİR.











Sabah uyandığımda üstümde hissettiğim ağırlıkla hafif irkilerek doğruldum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.











Sabah uyandığımda üstümde hissettiğim ağırlıkla hafif irkilerek doğruldum. Sırtımı doğrultup baktığımda Mirhan kafasının karnımın üstüne koymuş uyuyordu. Onu rahatsız etmeden kıpırdandım ve kafamı geri yastığa koydum. Yüzümde oluşan çarpık gülümseme ile yüzünü izlemeye başladım dün gece karanlıktan iyi göremediğim yüzüğü inceledim. Güzel bir yüzüktü ve parmağıma tam olmuştu. Mirhan'ın tarafında ki komodinin üstündeki dijital saate baktığımda saatin kahvaltı saatine yaklaştığını görmüştüm. Mirhan'ın hemen uyanması gerekiyordu. Saçlarına dokunmak için uyuşan parmaklarımın sesini dinleyerek elimi gür siyah saçlarına daldırdım. Saçlarını okşadıkça nasıl bu kadar yumuşak olduklarını anlamaya çalışıyordum. Mirhan'ın uykuda bile sinirli duran kaşları ve yüzü gevşedi. "Mirhan."

"Hım." Demek uyanıktı, güldüm. "Hadi kalk artık."

"Saat kaç ?" Mırıldandı. "12"

Gözlerini kocaman açıp yattığı yerde dikleşti. "Nasıl 12, öğlen iki de toplantım var." Ayağa kalkıp banyoya gidecekken kolunu tutup güldüm. "Şaka yapmıştım. Saat 10" Yüzünde ki ciddiyet birden kayboldu. Yatakta oturmuş onun değişen yüz hatlarını seyrederken bileğimi tutup çekilmemle ağzımdan korku ve şaşkınlık karışımı bir ses firar etti. Bileğimi bırakmadan yürütüldüm, banyo kapısını açıp içeriye girdiğimizde ne yaptığını anlayamıyordum. Bu kadar fazla tepki vermesini beklememiştim, güler geçer sanıyordum. "Şaka yapmıştım bu kad..." sözümü kesti, bana bakıp muzipçe göz kırptı "Madem daha zamanım var..." sözünü tamamlamadan duşa kabini açıp içeriye kendiyle beni soktu, suyu ayarlamadan açıp ıslanmamızı sağladı. Su o kadar çok soğuktu ki aniden geriye sıçrayarak sırtımı fayansa çarptım. Ne demek istediğini çok iyi anlamıştım yanaklarımın kızarmaya başladığını hissettim, Mirhan ile göz göze gelmekten bile kaçınıyordum. Üstümdeki gecelik ıslandıkça çok daha dar hale geldi Mirhan adım adım yaklaşarak tam karşımda durdu. Elinin tekini uzatıp önüme gelmiş ıslak saçları arkaya ittirdi. Soğuk suya alışmıştım artık kafamı kaldırıp Mirhan'ın gözlerine odaklandım. Üstü çıplak olduğu için akan su damlaları kaslarını daha çok gözler önüne sermişti. O çok yakışıklıydı, her kadının isteyeceği tiptendi. Bu düşünce kaşlarımı çatmama sebep oldu. Aklıma düşen Narin gerçeği ile daha da sinirlendim. Onun yüzünden bir ay boyunca birbirimizden uzak kalmıştık.


GÖNÜL ŞİFASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin