22.BÖLÜM:"CENAZE."

6.1K 229 11
                                    





Bu bölüme ekim ayında kuzenimi ve ananemi kaybetmeden bir kaç gün önce başlayıp bu ismi vermem beni üzse de devam etmek zorundayım. Heyecanlı ve olması gerek bir bölüm oldu. Bana kızmayın kitaba daha başlamadan planımı önceden yapmıştım ve bu yüzden kolay kolay istesem de değiştiremiyorum. Olay akışı için önemli bir bölüm oldu. 


yazım yanlışları için özür diler iyi okumalar dilerim...


instagram: nasuende








***




Sabah erken saatlerde Mirhan'ın çalan telefonuyla uyanmıştık. Zar zor gözlerimi açarak ne olduğunu anlamaya çalıştım. İki gün önce öğlen vaktinde cenaze namazıyla mezarlığa gömülmüştü. Mirhan cenaze için gitmiş akşam gelebilmişti. Üstünden iki gün geçmiş bu iki günde evden hiç çıkmamış film ve dizi izlemiştik. Bugün Helin'in üçüydü. Üçünde hayır yapılırdı ve ona gitmem gerekiyordu bu yüzden sabah erken saatlerde Gül Xanım bizi aramıştı. Mirhan yatakta hafifçe doğrularak annesiyle konuştu. 

Mirhan, "Tamam daye geliriz." diyerek telefonu kapatıp geri yatağa girmiş ve tekrar beni kendisine çekmişti. "Ne oldu ?"

"Uyu uyu daha iki üç saatimiz var." 

Artık uykum dağılmıştı, "Misafir gibi gidemeyiz." 

Gözlerini yarım yamalak açarak yüzüme baktı.  "Hizmet etmeyi düşünmüyorsundur umarım." Düğün veya cenaze hayırlarında gelenlere hizmet edilir yemek getirilir eksikler getirilirdi. 

"Oturursam insanlar ne düşünür sence ? "Mirhan gözlerini tamamen açtı oflayarak. "İnsanlar ne düşünürse düşünsün Dilem. Sen kendine bakacaksın ve kendine dikkat edeceksin. Hizmette etmeyeceksin. Bir sürü kadın var onlar eder sen oturacaksın." 

İtiraz için ağzımı açmıştım ki, "Aması falan yok sinir etme beni. Dayeme söylerim yanından kaldırmaz seni." 

Uzatmayarak "Tamam." dediğimde yatarak uyumaya devam etti. Yataktan kalkarken dayanamayarak dürtükledim ve yataktan çıkarak arkamdan güldüğünü duyabiliyordum. Banyoya girerek elimi yüzümü yıkadıktan sonra guruldayan midemin sesini dinleyerek mutfağa indim. Mutfak tezgahının üstünde porselen saklama kapları sıralı sıralı duruyordu. Ocağın üstünde duran çaydanlığın üstüne mutfak havlusu örtülmüştü, ocağın üstünde duran tavaların üstleri tepsiyle kapatılmıştı. Ne olduklarını görmek için tepsiyi kaldırarak bankonun üstüne bıraktım. Gördüklerim karşısında şaşırmıştım, tavların birisinin içinde sıralı sıralı duran kızartma, diğerinde sucuk ve içi geniş cezvenin içinde kaynatılmış üç adet yumurta. Bunların Mirhan tarafından hazırlanma olasılığı %0'dı. Hadi acımasız olmayayım %1' lik iyimserlik yapı bırakıyordum. Daha geçen gün Mirhan bana tavaların nerede olduğunu sormuştu, yerini söylediğimde ne yapacağını sormuştum. Sonra da vazgeçtiğini söylemişti. Bu yüzden %1'lik iyimserlik payını çekimserlik payına çevirdim. 

GÖNÜL ŞİFASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin