23.BÖLÜM:"YAĞMUR."

5.1K 214 19
                                    







Herkese selam.

Bölüm geç geldiği için özür dilerim fakat bu benim için gerçekten yazması zor bir bölüm oldu. Bir kaybı yazmak o psikolojiye girmek anksiyetimi tetikledi ve beni doktor doktor gezmemi sağladı. Anneannemi ve kuzenimi yakın aralıklarla kanserden kaybetmek psikolojimi zayıflattığı gibi kafamı kurgularıma toparlayamadım. Bu yüzden herkesten özür diliyorum.

100bin olmamıza az kaldı aşırı mutluyum, herkese teşekkür ederim. Yorumların ve oyların fazlalığı psikolojimi düzeltmemi sağlayan en önemli etmenlerden desteğinizi bekliyorum.

Şimdi size biraz Ağa Serisi ve gelecek kitaplardan bahsetmeye odaklanmak istiyorum.

Ağa Serisi 1 ve 2yi yani GÖNÜL ŞİFASI ve İNTİKAMI beraber okusanız daha net anlayabileceğinizi düşünüyorum. Çok fazla bulduğunuz her karakterim gelecekte yeni kitabımın baş rolü olacağı için şimdiden onları tanımanız için bir ve ikiyi okumanız daha sağlıklı olacaktır. Fakat diyorsanız ben okumak istemiyorum, o zaman da konular arasında anlamakta zorluk çekmezseniz karakterlerim faklı kişilikler ve olaylarda bildiğiniz gibi farklı.

Buraya ben iki kitabı aynı anda okumak istemiyorum diyenler için kısa bir tanıtım bırakıyorum.

AĞA SERİSİ:

1. Gönül Şifası: Mirhan Mirza Hükümsüz, Dilem Yıkılmaz

2. İntikam: Pars Karender, Ahu Özalp-Ceylan Mirşad-

3. Beyaz Nefesim: Karan Mir Kara, Dicle Nefes Gürmen


BEYAZ NEFESİM YAKINDA:

sen sanki zorunluluk gibiydin,

sen bir renk gibiydin.

Sen sanki beyaz nefesimdin.


Görüşlerinizi bekliyorum, diğer bölümün başında sizi BEYAZ NEFESİM konusunda daha net bilgilendireceğim şimdilik beklemede kalalım.











İYİ OKUMALAR DİLERİM...














***














Kapanmaya direnen gözleri ince bir çizgi halindeydi.

İnce bir çizgi... Bazen ölüm ve yaşamı ayırıyordu bazen de şimdi olduğu gibiydi.

Mirhan'ın baş ucuna gelip kafasını ellerinin arasına alıp kucakladığını gördü, titreyen elinin avuç içini yanağında silik silik hissediyordu, ağırlaşan kirpiklerine zar zor dayanıyordu. Kulağında sağır edici nabız sesi, tık tık tık...

Kalbi patlayacak gibi hissediyordu ağzını nefes almak için araladığında ağzından bir sıvının aktığını hissetti o sırada sırtı yerden havalandı. Birbirine değmeğe uğraşan kirpiklerini birbirine bastırdığında o acıyı teninde patlayan yanardağ gibi hissetti. Ateşler tenine düştü, koru kalbini yaktı. Dilem'in gözleri kapanmak üzereyken her şeyin farkındaydı. İçinde ki eksikliğe kadar, kaybın acısına kadar her şeyi hissedebiliyordu.








*





Vücudumun üstünde hissettiğim ağırlık ve ardından gelen uyuşukluk yüzümü buruşturmamı sağlamıştı. Sağa doğru dönmeye çalışsam da kendimi kıpırdatamıyordum. Gözümde biriken göz yaşının gözümü açmaya çalışmam ile dışarıya firar etmesi görüşümü bulanıklaştırmıştı. Keskin beyaz ışık sönük geliyordu gözüme. Gözlerini istemsizce bir kaç defa kırpıştırdı. Yanında hissettiği boşlukta kıpırdanmalar hissedince irkildi. Zaman ve olay kavramını yitirmişti sanki üstünde tuhaf bir uyuşukluk vardı ve bu uyuşukluk başını döndürüyordu. Zorlanarak tekrar gözlerini açmaya zorladı kendisini, bu sefer az da olsa başarmıştı sanki. Gözleri yanı başında duran Mirhan'ı görecek şekilde açıldığında yutkundu. Göz göze geldiklerinde Mirhan'ın dolu dolu bakan gözleriyle karşılaştı, nefes alamadı. Göğsünün çöken ağırlıkla titreyerek nefes alıp verdi, olanlar zihnine akın ettiğinde titremeye başladığını hissetti.


GÖNÜL ŞİFASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin