9. Bölüm: "YALAN."

12.6K 378 19
                                    



YALAN

Mirhan ağa hala daha kıpırdamadan yatan karısına göz ucuyla baktı. Dün gece çok yorulmuş olmalıydı. Çarpık bir gülümseme dudaklarına yerleşti. Karısının pürüzsüz tenine yutkunarak baktı. Kollarının arasında çıplak yatan kadın onun aklına farklı şeyleri sokuyordu. Kokusunu soludu uzun uzun. Karısının uyumadan önce sorduğu soruyu cevapsız bırakmıştı. Düşündü Mirhan ağa artık evliydi ve kollarının arasındaki karısı çok güzeldi bunu bile bile başka bir kadını öpemezdi.

Kadın kıpırdanıp kafasını yukarı kaldırdığında hala daha gözleri kapalıydı. Adam karısının hala şiş olan dudaklarına baktı, boynundaki morluklar onun eseriydi. Bu kadın ona aitti. Sadece ona!

Narin'i bildiğini biliyordu ama yanlış anladığını kadın bilmiyordu. Narin onun için Rozerin ve Afrin'den farksızdı...

Artık kalkması gerektiğinin farkındaydı.
Karısının omzunu dürttü. Uyanmayınca yakınında olan dudaklara küçük öpücük koydu. Fakat yine uyanmayınca bacaklarının altından kolunu kaldırıp kalktı. İkisinin de duşa girmesi gerekiyordu ve bunu neden aynı anda yapmıyorlardı. Karısının uykusunu asla bozmaması karşısında şaşırdı. Banyoya girip duşa kabini açtı. Su seviyesini soğuğa getirdiğinde gülümsedi. Kendisi alışıktı ama karısını pek sanmıyordu.

Kucağında ki kadını kıpırdatmadan suyu üstlerinden akacak şekilde açtığında kadın sıçrayarak boynuna sarılmıştı. Gözlerini kocaman açıp anın şaşkınlığıyla bağırdı. "Bu iki oldu ama!"
Adam kahkaha attığında karısının gözlerinin gülüşünde takılı kaldığını görünce yutkundu.
"Mirhan ciddiyim çok korktum!"

"Korkma kadın niye korkuyorsun ? Kocanın kollarındasın işte." Adama gülüyordu. Hayal gördüğümü düşündüm. "Su çok soğuk ama!" İkiside sırılsıklam olmuşlardı.
"Alışırısın." yüzünü yüzüme yaklaştırıp dudağımı öptü. "Bu gün gidiyoruz."
Çıplak olduğunun farkındaydı utanmayı red etti. Ensesindeki ellerimi saçlarına götürüp okşamaya başladığımda Mirhan ağanın koyulaşan gözleriyle yutkundum.
"Ben acıktım."

"Ben doyururum seni." diyen adama gülümseyip dudağını öpüp alt dudağını ısırdım. "Güzelim yanlış sularda yüzüyorsun."

"Ama o sular nasıl güzel." dedim alayla ve tekrar öptüğümde öpüşüme şiddetle karşılık verip sırtımı banyonun fayansına dayadı. Dudaklarına doğru boğukça inlediğimde gülerek işine devam etti. Sertçe öpüşüyorduk beni kucağından indirdiğinde düşmemek için kollarımı omzuna koymuştum. Elini belime atıp bedenlerimizi birleştirdi. Dudaklarımız kısa süreliğine ayrıldığında göz göze geldik. Arzudan yanan ormanları dudağımı kıvırmama sebep oldu.
"Dün ki sorduğum soruya cevap vermedin ?"

Mirhan burnunu boynuma sürtüp mırıldandı. "Vermemiş miydim ? Unutmuşum."

"Unutursun tabi." Dediğimde sırtına tırnaklarımı geçirdim. "Bu cezan."
"Böyle cezaya can kurban güzelim."
Boynumu geriye atarak kahkaha attığımda onun da gözü gülüşüme takıldı. Belimdeki eli göğsüme doğru yola çıkıyorken dudağımı öpmeye devam etti. Elleriyle iki göğsümü sıktığında inledim. Bende ellerimi onun sırtından beline doğru gezdirmeye başladım.

Bu iş daha aşağılara incekken telefonu çalmaya başlamıştı.
"Telefonun çalıyor." dedim boynumu öpmeye devam etti. "Duydum"
"Açamayacak mısın ?" Boynumu ısırdı.
"Şu anı bozamam."
Güldüm "ya önemliyse."

GÖNÜL ŞİFASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin