Leya'dan
Ne ormanı ya. Tamam doğayı severim ama akşam ürkütücü olur. Tam merdivenlerden yukarı çıkacaktı ki.
- Tamam beni eve bırak.
Ama o duymamış gibi yukarıya çıkmaya devam etti. Masanın üzerindeki anahtarlara bakıp sırrıttım. Madem sen beni götürmüyorsun . Bende kendim giderim.Tam çıkmak için kapıya yöneliyordum ki. Hızla kolumdan tutup elimdeki anahtarı aldı.
- Aklından bile geçirme.
Kapıya açıp beni dışarı fırlattı. Vicdansız ya sanki arabasını yedik.off ben ne yapacaktım şimdi. Üşümeye başlamıştım. Hava da çok karanlık. Biraz bekleyeyim.belki gerçekten taksi geçer. Telefonumda kapanacak zamanı buldu.Yere oturup sırıtmı duvara yasladım. Kollarımı kendime doladım.
Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu ama kolumu kaldıracak güç yoktu. Tenim buz kesmişti.Zorlada olsa ayağa kalktım yavaş adımlarla yola doğru adım attım. Taksiyi görünce gözlerim dolmuştu. El kaldırınca hemen durdu. Tam kapısını açacakken Çağan evden çıkmıştı. Yüzünde mimik oynamasada şaşkınlığını hissedebiliyordum. Baygın gözlerle ona baktım. Sonrada alaycı bir şekilde onunla konuştum.
- Demek ki taksi geçiyormuş.
Hızla takisye binip evin adresini verdim. Yarım saat sonra eve gelmiştim. Hızla üzerindekileri çıkarıp ılık bir duş aldım. Üzerimi giyindim. Saate baktığımda 06.00 geliyordu. Bizimkiler birazdan gelirdi. Sofra hazırlamam gerekiyor ama benim kolumu kaldırmaya halim yoktu. Kapının zili çalınca kapıyı açtım.Zeynep beni görünce çığlık atmıştı.
- Leya bu ne hal bembeyaz olmuşsun. Naptın bütün gece dışarda mı uyudun?!
Zeynep'e cevap verecek halim yoktu. Bir kez daha zil çalınca Arda'nın geldiğini anlamıştım. Kapıyı açtığımda. Arda'nın tuaf bakışlarıyla karşılaştım.
- Leya sen iyi misin ?
Zorla da olsa kapı kolundan destek almaya çalışıyordum. Kafamı kaldırıp Arda'ya cevap verecekken . Karşıdan bizi izleyen Çağanla karşılaştım.Eseriyle gurur duymaya mı gelmişti.Daha fazla kendimi tutamamıştım. Bilincimin kapanmasına izin vermiştim.
En son hatırladığım şey ise Arda'nın kollarına yığılırken Zeynepin çığlığıydı.Neler oluyor 👀
Morlandınız 💜