"Farklı bir kan kokusu alıyorum sanki."dudakları anlık bir duraksama yaşarken yutkundu.
Bedeni üzerimde yükselirken boştaki elini boynuma getirerek hafifçe sıktı,yüzü yüzüme yaklaşırken sıcak nefesi aklımda olan her şeyi silmişti"yeterince."dedi"yor...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhabaaa bu bölüm biraz kan ve şiddet içeriyor
•••
"Bundan beş yıl önce."dedi boras sandalyesinin üzerine ters bir şekilde oturarak,"Küçük patatesimle karşılaştım."
Onunla ilk karşılaşma anını çok iyi hatırlıyordu.
"Normalde insanlar,hatta ateş bile bizim barda tanıştığımızı düşünüyor."kanlı ellerini iki yana açarak gülümsedi,aklında o tatlı yüzü varken nasıl olurda sinirli olabilirdi ki!siktir buraya gelirken onu öylece yatakta bırakıp gelmesi bile kalbini ağrıtıyordu.
Kapıdan çıkarken bebeğinin sızlanarak adını fısıldadığını duysa da zorlanarak kendini dışarıya atmıştı"Ateşi ilk görüşüm uçak alanındaydı."Elini sertçe bıçak izi dolu olan bacağın üzerine vurdu,Kerem yüksek sesli acı bir çığlık atarken boras hiç bir şey olmamış gibi sırıtmaya devam ediyordu.
"O zamanlar on yedi yaşındaydı,gözünde incecik gözlükleri kalın dudaklarıyla küçük prenslere benziyordu.O kadar tatlıydı ki!saçları dağınık öylece etrafa bakıyordusanki neler olduğunu neden italyada olduğunu anlamaya çalışıyordu. Yanılmıyorsam üzerinde toz pembesi bir sweatshirt ve mavi pantolon vardı. "güldü"annesinin zoruyla giydiği çok belliydi."
O günü unutmak mümkün olabilecek bir şey değildi,ateşi ilk görüşü ona ilk aşık oluşu.Bunları asla unutamazdı.
"Kim bilebilir ki çinden dönerken aşık olacağımı!meraviglioso!"müthiş!"Ateş o kadar güzel,o kadar tatlıydı ki o an yanına giderek dudaklarına yapışmak istedim." derin bir nefes alarak ayağa kalktı ve evrenin onun için uzattığı çelik penis çubuğunu eline aldı.
Bu alet bazen zevkten dört köşe eder, bazense insanı öldürürdü.
"E devamı sonra."dedi elini çıplak olan adamın penisine getirerek,onu sertçe sıkarak morartacak dereceye getirdiğinde kerem dolu gözlerle inledi.
Bir şeyler diyordu ama ağzındaki banttan dolayı duyulmuyordu,açıkçası ne dediği orada olan kimsenin de sikinde değildi "Hai detto shock?"sok mu dedin?Dedi boras elini kulağına getirip doğru mu duydum der gibi.
"Ha istiyorsun?"dedi bu kez,evren bu görüntüyü sırıtarak izliyordu.Patronunun bu garip acı çektirme olayına bayılıyordu. Aklına bu tür şeyler nasıl geliyor anlamasada da kendinin kırk yıl düşünse aklına gelmeyeceği için borasa hayranlık duyuyordu.
Gözleri titreyen telefonuna kayarken derin bir nefes aldı.
Catena Kelepçeler için anlaştık sanıyordum, neden hâla bileklerimdeler?
"Git."dedi boras evrene bakmadan, mesajın kimden geldiğini tahmin etmesi pek de zor değildi.İki gündür sürekli telefona bakmasından bir şeyler anlıyordu.Çünkü beş yıl önce kendisi de öyleydi,sürekli ateşin fotoğraflarına bakarak mesaj bekliyordu.Gerçi şuan da değişen pek bir şey yoktu,sadece ateş sürekli yanında olduğu için artık mesaj beklemiyordu.
