Fırtınanın İçindeki Ateş|Gay

42•Yavaş/Özel bölüm 3

"Boras benim bacaklarım ağrıdı!"
homurdana homurdana ilerlemeye başladığımda bu yaptığımız şeyden deli gibi pişmandım.Tamam bana deniz kenarı fikri sunduğunda açıkçası hoşuma gitmişti,biraz yüzerim diye düşünmüştüm ama bu kadar fazla yürüyeceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti malum buraya gelmemizin tek sebebi günlerce sevişmekti.

"Boras kim ya?"dedi önden gitmeyi bırakıp yavaşlayarak,geçiş yolumuz hep dallarla kaplı olduğu için onları ben gelmeden eziyordu.Altımda hâla ikimize aldığı şort Vardı ve açıkçası şu an bacaklarımın tamamı ortadaydı.Durum böyle olunca da her adımımda bir yerim çiziliyordu."Ben boras diye birini tanımıyorum."
gözlerimi devirerek elimi alnıma koydum,
Bayılmama ramak kalmıştı.

"Kocacığım."dedim kısık sesle"yoruldum ben."Dudaklarım hafifçe öne doğru sarktığında bakışları hemen oraya kaydı.Pis sapık."Geri mi dönsek?"bu yolun bir de dönüşü vardı,kahretsin.

"Kocacığım diyen ağzını...kendimi zor tutuyorum yiyeceğim seni!"önüme tek bir adımda gelerek hızla dudaklarımın üzerini öptü be iç çekti"İki dakikaya oradayız şimdi dönemeyiz."bir daha öptü"ne yapacağız senin bu dayanaksız hallerini?"yedi yirmi dört seni sikmeye çalışan biri olsa sende böyle olursun boras bey.

"Yoruyorsun beni."dedim yürüyemeye isteksizce."Ne yapayım?"sürekli sevişmezsek eminim ki kendimi toplayabilirdim.

Spora da gidememiştim zaten.

Neyse en azından bu da bir spor sayılırdı.

"Yoruldum diyen ağzını yerim senin,
alayım mı kucağıma?"Boras bana doğru döndüğünde neredeyse denizi görmek üzereydik.İki dakika da olsa beni taşısa çok güzel olurdu aslında,başımı olumlu anlamda sallayarak yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirdim ve dudaklarımı ona doğru büzerek öpmesini bekledim.

"Güzelliğim benim."Boras dudaklarımın üzerini öperek elini kalçamın altına yerleştirdi ve birden bire beni omzuna aldı.Kollarım kalçalarına doğru aşağıya sarkmaya başladığında dudaklarım arasından küçük bir çığlık kaçtı.Ben her zaman ki gibi kucağına alacak sanmıştım."Göte bak be."dedi kalçama sert bir şaplak indirerek,şortun kısalığından dolayı kalçalarımın alt kısımları açılmıştı.

"Vurma ya,acıdı elin sert."sadece eli mi?boras bu kez elini kalçamın üzerine bastırarak parmaklarını şortun boş bıraktığı kısımdan içeriye soktu ve içimden giydiğim tanganın ipini hafifçe kenara iterek karnımın hemen kenarına dudaklarını bastırdı"Imh,öpmesene!"
omuz silkerek bu kez dudaklarını sertçe karın boşluğuma bastırdığında huylandığım için küçük bir kahkaha attım.

"Öperim,kocam değil misin?ağzıma da atarım seni,tek lokmada yerim."dişlerini kalçamda hissettiğimde ısırmasıyla elimi kaldırdım ve kalçasının üzerine sert bir şaplak vurarak gülmesini sağladım"bu seni yememe engel olmuyor ufaklık ama bir daha vurursan sonun ağaca yaslanmak olacak,sabrımı sınama istersen."on saniye boyunca fesat konuşmamıştı.
Buna dayanması hayret ettiriciydi.

"Sabrın mı varmış?"güldüm"utanmasan içimden çıkmayacaksın.Konuşmaya bak,sanki tüm gün sikişmek için söylenen benim."gerçekten sevişmeden dayanamıyordu.O yılbaşı gecesinden bellidir sevişmediğimiz belki iki üç gün vardı.

"Ne yapayım?o kadar yıl görüşmedik acısını da mı çıkarmayalım?kocanın kurumasını mı istiyorsun?"boras konuşurken yabancı sesler duymaya başladığımda boras birden bire yerinde durdu,ben omzunda olduğum için baktığı yeri göremiyordum"başka yere gidelim."dedi geri dönerek,bakışlarım deniz kenarında oturan gruba kayarken o beklemeden yürümeye başlamıştı bile.