Final: never happier

993 45 46
                                    

Final.

"Mezun olduğunuza inanamıyorum." dedi Ginny "Neyse ki benim de baloya katılmama izin verdiler."

"İzin vermeseler mutlaka konuşurduk. Çok eğlenceli olacak!"

"Elbisem yakışmış mı?" dedim aynada kendime bakıp "Biraz açık geldi."

"Saçmalama! Her şeyin boğazlı olmak zorunda değil!"

"Hepimiz senin kadar istekli doğmuyoruz maalesef Ginny." dedim gözlerimi devirip "Neyse, tamamdır. Hadi gidelim."

"Nereye? Bizi erkekler alacak!"

"Cisimlenebildiğimizi biliyorsun değil mi?"

"Evet, ama onlarla cisimleneceğiz."

"Bizi orada görsünler, ne olacak ki?"

"Geldiler bile." dedi Luna ellerini çırpıp. Açık mavi elbisesinin eteklerini eliyle silkeleyip kapıya yöneldi.

"Eh, hadi. Gidelim."

"Draco da orada mı?"

"Sence sevgilinin başka şansı var mı?"

Ginny'e omuz atıp onunla birlikte evden çıktım. Luna'nın evinde hazırlanıyorduk ve kabul etmeliydim ki makyajım için epeyce yardımları olmuştu.

Sevgilim, bu kelimenin arkasında Draco'nun olması içimi hala kıpır kıpır ediyordu. Onun sevgisi damarlarımda gezmeden, bunca yıl nasıl yaşamıştım bilmiyordum.

Aşağıya hızlı hızlı inip kapıdan çıktığımda karşıma ilk Draco'nun çıkmasıyla gülümsedim ve boynuna atladım. Onu görmeyeli çok olmamıştı ama onu epeyce özlemiştim.

Lanet geçtiğinden beri her günümüz beraber geçiyordu. Babasının davasından sonra alınan karar da onu memnun etmiş olacak ki o da olumlu yönde değişmiş gibiydi. Daha rahattı, özellikle bana ölecekmişim gibi davranmaması aramızdaki iletişim kopukluklarını engelliyordu.

Lucius Malfoy bile hastaneye yatırılışından sonra bana minnettar olduğunu ifade eden bir mektup gönderdiğine göre, her şey gerçekten yolundaydı.

"Nasılsın?" dedim onu yanağından öpüp "Çok yakışıklı görünüyorsun."

"Sen kendine bak." dedi bana gülümseyip "Kırmızı yakışmış."

Kızlar da aşağıya indiğinde Harry Ginny'e doğru ilerlemeden önce Draco ve Ron'a baktı ve derin bir iç çekti.

"Neler oluyor?"

"Bekle." dedi Draco kolunu omzuma atıp "Göreceksin."

Harry Ginny'e doğru ilerledi ve onun tam önünde durdu.

"Ginny, konuşmamız gerek."

"Ne?"

"Ginny, bunun için beklemek istiyordum ama beklememin anlamsız olduğuna karar verdim. Seni seviyorum, çok seviyorum fakat artık böyle yaşayamayız."

"Ne diyor bu?" diye mırıldanıp Draco'ya baktığımda parmağını dudağıma yerleştirip susmamı sağladı. Eğer arkadaşımın bir aptallık yaptığını düşünüyor olmasaydım bu hareketten etkilenebilirdim bile.

"Ne diyorsun be?"

Ginny de benimle aynı tepkiyi verince suratında benimle aynı şaşkınlık ifadesini taşıyan Luna'ya baktım.

Harry bir anda diz çökünce ağzımdan fırlayan çığlığı elimle bastırıp Draco'nun kolunu sıktım. Harry'nin cebinden çıkan ufak kutu Ginny'e doğru ilerledikçe Ginny de her şeyi anlamışa benziyordu.

Wounds // DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin