BİR ADIM ÖTE AŞK CEREN💞SEYHAN İLK SERİ FİNAL PART 3

1K 134 73
                                    

Oy sınırı aşılınca ben de söz verdiğim gibi paylaşmayı seçtim. 😍😍

Biraz hüzünlü ve umutsuz hislerle dolu bir bölüm oldu. Beni tanıyanlar bilir olumsuz olmayı seçmiyorum ama bu bölümün kurgusunun böyle olması gerekiyordu.

Bundan sonraki süreçte daha olumlu ve ılımlı olaylar olacak. Takipte kalmanızı ve oy sınırının aşılması için pamuk ellerinizle oy butonuna tıklamanızı tavsiye ediyorum. 😃

Part 4'te görüşmek üzere, Sevgiyle kalın 🙏🏻💖🌹

Part 3

Seyran, abisinin kulağına eğilip fısıldayarak konuştu. "Abi Ceren her şeyi duydu. Çok ayıp oldu genç kıza, onu istemediğini bu kadar bariz şekilde duyması hoş olmadı."

Kız kardeşi neyden bahsediyordu böyle? Bu sözlerinin Ceren'i isteyip ya da istememesiyle hiçbir alakası yoktu ki. Hatta kendisiyle bile hiç alakası yoktu; lakin gördüğü kadarıyla sözlerini yanlış anlayan sadece kız kardeşi değildi. Ceren'in solgun bakan gözlerinde kırık bir hüzün vardı. O an onunla konuşmak için hareketlendi ama Melek çekiştirerek genç kızı odadan hemen çıkardı.

Ceren, kuzeninin yönlendirmesiyle yürüyor nereye gittiğini buğulu gözleriyle göremiyordu. Bir süre sonra bir kapının önünde durdular. Bomboş gözlerle açılan kapıya bakarken Melek ablası, "Hadi gir yüzünü yıkayalım papatyam." dedi. "Bembeyaz yüzüne biraz kan gelsin."

"Eve gitmek istiyorum Melek abla."

Kendini yatağına atıp hüngür hüngür ağlama ihtiyacı duyuyordu. Canı o kadar çok yanıyordu ki, yüreğindeki acı tüm bedenine yayılmış gibiydi. Duyduğu her bir söz keskin bir bıçak darbesi gibi kalbine saplanmıştı. Bu yara kolay kapanacak gibi değildi. Sevdiği adam tarafından sevilmemek bir yana istenmediğini öğrenmek ne çok büyük bir acıymış. Gözyaşları içine aktıkça yaralarına değiyor daha çok canı yanıyordu.

"Bizimkileri beklemek zorundayız biliyorsun. Birazdan onlar da çıkarlar. Önce elini yüzünü yıkayalım sonra da onları arabada bekleyelim."

"Peki, tamam." İsteksizce kabullenerek lavaboya geçti.

Elini yüzünü yıkadıktan sonra hastanenin çıkışına doğru yöneldi. Niyeti bir an önce kendini dışarı atmaktı lakin Melek ablası ile çıkış kapısında karşılaştıkları gözü yaşlı kadın, ikisini de endişelendirdi.

"Elif yenge iyi misin?" İki genç kızın aynı anda sorduğu soruya "İyi değilim kızlar." Diye cevap verdi Elif. "Hiç iyi değilim."

Elif'in hıçkırarak tekrar gözyaşlarına boğulmasıyla, kendi derdini bırakıp tüm odağını ona verdi Ceren. Ayakta duramayacak kadar kötü görünen yengesinin koluna girdi ve onu hastanenin kantinine doğru yönlendirdi.

"Hadi gel yengeciğim. Oturalım biraz."

Kantinin en kuytu köşesine yengesiyle geçip oturdular. Açık olan pencereden güzel bahar esintisi tenlerini yalayıp geçiyordu. Elinde su şişeleriyle gelen Melek, mis gibi havayı içine çekti ve onlara dışarıda oturma teklifinde bulundu.

Ceren'in ve Elif'in yüreği kara kışı yaşıyorken bu güzel havayı duyumsayacak durumda değillerdi. Nitekim Elif, bunu hemen reddetti. "Burası iyi canım. Teşekkür ederim."

Gözyaşları dinmeyen yengesine açtığı su şişesini uzattı. Dilinin ucuna kadar gelen soruyu Melek ablası ondan önce davranarak sordu.

"Yenge, kendini harap ettin. Amcam da iyi görünmüyordu. Sizi bu kadar yıpratacak ne oldu içeride?"

BİR ADIM ÖTE AŞK CEREN&SEYHAN (ADANA'DA AŞK BİR BAŞKADIR SERİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin