BİR ADIM ÖTE AŞK CEREN&SEYHAN 39. BÖLÜM

702 81 97
                                    


Sürpriz!

Keyifle Okumanızı Dilerim  💖

Ceren, bir anlık şaşkınlık yaşasa da belli etmedi. Gülümsemeye devam etti. Nişanlısının, onu koruma amaçlı böyle davrandığını düşünüyordu çünkü. Onun bedenindeki yoğun gerginliği, hapsolduğu tek kolu arasında hissedebiliyordu. Sevdiceği, bu adamı, dış görünüşünün garipliğinden dolayı olumsuz biri sanmış olmalıydı. Aslında ortada onun gerilmesini gerektirecek tehlikeli bir durum yoktu. Güvende olduğunu anlatmak için bakışlarını ona kaldırdı. Fakat nişanlısı ile karşısındaki adam arasında olan sessiz diyalogdan, konunun çok daha farklı olduğunu anladı.

"O kim Ceren, nişanlın mı?"

Seyhan, adamın elindeki telefonu yeni fark ediyordu. Soruyu soran hamile kadın, cana yakın bir gülümsemeyle ekrandan onlara bakıyordu.

Genç kız ise, kendini hemen toparladı ve o tatlı gülümsemesini yüzüne yerleştirerek cevap verdi. "Evet yengeciğim nişanlım." Sonra da onları tanıştırdı.

Karşılıklı sorularla geçen keyifli bir sohbetin ardından, Seyhan'ın bu adama karşı ön yargısı, tamamen kırıldı. Hatta az önceki öfkesinin aksine sempati bile duymaya başladı. Karı koca tatlı bir çifttiler. Şu anda görüşmeleri ekrandan bile olsa, adamın karısına olan aşkı, fazlasıyla belli oluyordu. Hatta onların varlığını bile unutmuşlar, kendi aralarında konuşmaya dalmışlardı.

Farkında olmadan sıkıca sardığı nişanlısının belini bıraktı. Onun elini tutarken yavaşça sordu: "Salona geçelim mi?" Gözlerindeki ifadesizlik sesine de yansımıştı.

Genç kız, olur anlamında başını salladı. Akabinde akrabası olan bu çiftle vedalaştılar. İçeri geçerlerken duyguları kadar aklı da karmakarışıktı. Sevdiceği, onu kıskanmış mıydı şimdi? Belki de yanılıyordu. Peki onun diğer adama olan bakışlarındaki anlam neydi? Ya da onu sahiplenircesine sarmasının anlamı neydi? Sevdiğine olan kıskançlık mı? Yoksa çok yakınına olan koruma duygusu mu? Sorularla kafasını daha çok bulandırdığının farkındaydı. Sıkıntıyla asılan yüzünü, buruşturmamak için kendini zor tuttu. Bu geceyi atlatana kadar bunu düşünmeyi ertelese daha iyi olacaktı.

Salona geçtiklerinde gelin ve damat, nişan pastasının başındaydılar. Alkışlar eşliğinde kesilen pastanın ardından çok güzel bir dans müziği başlamıştı.

Masalarına geçerlerken Mete, onları durdurdu.

"Cerenciğim bu geceki son dansım için bana eşlik etmek ister misin?"

"Memnuniyetle Mete abi."

Henüz kalabalık olmayan pistte dans etmeye başladıklarında, aklı yine sevdiceğindeydi. İstemsizce, kafasında cevabını bilemediği sorular dönüp duruyordu. Sevdalı kalbi; bu sorulara onu umutlandıracak cevapları fısıldarken mantıklı yanı; temkinli olmasını, tam aksine, yanlış anlamış olabileceğini fısıldıyordu. Oysa her şeyin kalbinin fısıltısı gibi olmasını o kadar isterdi ki ama bu kez de mantığının haklı olduğunu düşünüyordu. Hafif bir iç geçirirken gözleri hüzünle gölgelenmişti.

Mete ise genç kızın bu halini farklı yorumluyordu. Bugün yaşadıklarından ziyade, onun dalgınlığının nişanlısıyla alakalı olduğunu düşünüyordu. Aralarında bir sorun mu vardı acaba? Onları az önce beraber içeri girerken gördüğünde, keyifsiz olduklarını fark etmişti. Ketum arkadaşından laf alamayacağını bildiği için Ceren ile konuşmak istemiş, genç kızı dansa davet etmişti. Ve ona bu geceki son dansım derken de çok ciddiydi. Çünkü birazdan Adana'ya gitmek için yola çıkması gerekiyordu. Buradan ayrılmadan önce, çok sevdiği bu iki insanın arasındaki olası sorunları çözmeyi hedefliyordu. Böylelikle içi rahatlar, aklı burada kalmazdı. Uzun boyu sebebiyle onun duyabileceği seviyeye eğilerek sordu.

BİR ADIM ÖTE AŞK CEREN&SEYHAN (ADANA'DA AŞK BİR BAŞKADIR SERİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin