BİR ADIM ÖTE AŞK CEREN&SEYHAN (ADANA'DA AŞK BİR BAŞKADIR SERİ 1)

BİR ADIM ÖTE AŞK 21. BÖLÜM

BU BÖLÜMÜ OYLARINI VE YORUMLARINI ESİRGEMEYEN OKUYUCULARIMA ARMAĞAN EDİYORUM. SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM. AŞKLA KALIN 💖❤️💕💞🌹🌺

BİR ADIM ÖTE AŞK CEREN💞SEYHAN 21. BÖLÜM

Her şefkatli baba gibi evlatları çok kıymetliydi Kadir Bey için. Oğulları bir yana, söz konusu kızı olunca daha da hassas oluyordu. Hele ki onu böyle acıyla kıvranırken görmek canını çok yakıyor, kalbi sıkışıyordu. Bu durumda metanetini koruyamadığı için fazlasıyla asabi oluyor, Ceren'i, midesine giren her krampta nefesini tuttuğu için, azarlayıp duruyordu.

Kadir Bey daha fazla dayanamayarak cebinden telefonunu çıkardı. Gastroenteroloji doktoru Tarık, oğlu Alper'in hem sınıf arkadaşı hem de yakın arkadaşıydı. Aynı zamanda sürekli midesinden muzdarip olan kızı Ceren'in de doktoruydu. Bundan dolayı geç bir saat olmasına rağmen hiç çekinmeden onu aradı ve Ceren'in durumunu özetleyip hastaneye çağırdı.

Aliye Hanım da kocasından farksızdı. Bir tanecik kızını böyle acı çekerken görmek onun da yüreğini yakıyordu. Ceren bu kez çok ağır rahatsızlanmıştı, buldukları hiçbir çözüm onun sancılarını dindirmeye yetmiyordu. Kendini çaresiz hissettiği zamanlardan birini yaşıyordu Elindeki işe yaramayan sıcak su torbasını ayaklarının ucuna bıraktı. Doktorun hastaneye geleceği haberi bir nebze de olsa içini rahatlatmıştı. Engelleyemediği gözyaşlarını silerken camdan dışarıya baktı, yol uzadıkça uzamış gibiydi.

Nihayet kendilerine ait özel hastaneye vardıklarında, Ceren'in doktoru acilin girişinde onları karşıladı. Kadir Bey doktora minnetle gülümsedi.

"Hemen gelebilmene sevindim."

"Kadir amca, evim yakın biliyorsun. Telefonu kapatır kapatmaz hemen çıktım."

"Çok sağ ol oğlum."

Doktor, Ceren'i çok bekletmeden acildeki odalardan birine aldı. Genç kızı muayene ederken suratı keyifsizce asıldı.

"Neden bu kadar gerildin Ceren?"

Son bir aydır yaşadıkları gözünün önünde canlanan Ceren, olduğundan daha da gerilmiş, gözlerinde bariz korku belirmişti. Duygularını yansıtmama çabasında başarısız olduğunun farkında değildi.

"Bilmiyorum. Bugün tatsız bir gündü. Ayrıca finallerim başlıyor, stres yaptım galiba." diyerek bu soruyu geçiştirirken gözlerini kaçırdı.

Ceren'i dikkatle izleyen doktor, genç kızın onu geçiştirdiğinin gayet farkındaydı. Onun gizlediği ve anlatamadığı daha farklı bir şeylerin olduğunuysa hemen anladı. Bunu şimdilik üstelememeye karar verdi ve genç kıza krampları için kas gevşetici iğne yaptı.

Ceren'in krampları yavaş yavaş azalırken mide bulantısı tam aksine artmıştı. Annesinin zorla yedirdiklerini istifra ettikten sonra ateşi daha da yükselmişti. Doktoru serum takılmasının daha iyi olacağını söyledi. Kan görmeye dayanamadığı için bu serum takma olayı genç kızın hoşuna gitmiyordu. Fakat üzerine o kadar ağırlık çökmüştü ki itiraz edecek takati yoktu.

Acil bölümündeki hasta odaları, hastanenin normal hasta odalarına oranla daha küçüktü. Odada fazla kalabalık olduklarını düşünen Kadir Bey, Ceren'e serum takılma işlemi biter bitmez oğlunu ve gelinini de yanına alıp dışarı çıktı. Böylelikle Aliye Hanım kızı Ceren'le baş başa kaldı.

Göz kapaklarını açık tutmakta zorlanan Ceren, ne kanı ne de serumu hissedebilmişti. Şimdiyse annesinin sakin ve yumuşak sesle -ve çoğunlukla tek başına- ettiği sohbet, ona ninni gibi geliyordu. Bir süre sonra sohbetin içeriğini bile anlayamaz oldu ve direndiği uykuya yenik düştü.