BİR ADIM ÖTE AŞK CEREN&SEYHAN (ADANA'DA AŞK BİR BAŞKADIR SERİ 1)

BİR ADIM ÖTE AŞK 44. BÖLÜM

Yeni yılınız kutlu ve mutlu olsun Canım Okurlarım. Gönlünüzden geçirdiğiniz her şey gerçek olsun. Sağlıklı, huzurlu, mutlu, sevgi dolu, birlik ev beraberlik içinde, bolluk ve bereketli, bol paralı bir yıl olsun hepimiz için. 💖💖💖

Keyifle Okuyun Canlar. Oylarınızı ve satır arası yorumlarını sevgiyle bekliyorum. 💞

BİR ADIM ÖTE AŞK 44. BÖLÜM

İşleri biten iki genç kadın, zemin kata indiklerinde, sevdikleri erkekleri bıraktıkları gibi sohbet ederken buldular.

İki genç adamın gözleri, bir an'da onlara doğru çevrilmişti ve aynı derin duygularla bakıyorlardı.

Ceren, her zamanki gibi, kendi hislerinin derinliğinden kaynaklı bir yanılsama olduğunu düşündü ve bakışlarını kara gözlerden ayırdı. Halbuki dikkati o bakışlarda kalsaydı, yanılsama olmadığını çok net anlayacaktı.

Öğle yemeği saati olduğunu gören Timuçin Bey, onları yemeğe davet etti. İki nişanlı, bu samimi daveti geri çevirmediler. Hep birlikte oraya çok yakın olan, ortamı güzel olduğu kadar da yemekleri kaliteli ve lezzetli olan bir restorana geçtiler.

Bol sohbetli geçen yemeğin ardından Timuçin Bey ve Arzu Hanım işlerine dönmüşlerdi. Ceren'in de staj yaptığı yere yani Elif'in dikim atölyesine gitmesi gerekiyordu.

Sevdiceği onu bırakmadan önce, birlikte kahve içmek için nezih, rahatça konuşabilecekleri, sakin bir kafeye götürmüştü. Önce çiftlik konağındaki dairelerinin dekoruyla ilgili konuşmuşlardı. Sonra konu değişmiş, son zamanlarda sıkça olan, birbirlerini tanımaya yönelik detaylı bir sohbete dönüşmüştü. Genç kız, diğer sohbetlerde olduğu gibi, bu sohbette de Seyhan'ın bilmediği karakteristik yönlerini keşfetmekten memnundu. Lakin sevdiceğinin, ona karşı hislerini hâlâ çözemiyordu. Kendisinin gördüğü kadarıyla aralarındaki yakınlık arkadaşçaydı. Aşık kalbine rağmen şu anda buna takılmamayı, aldığı keyfi ve iç huzurunu stabil tutmayı tercih etti.

Onunla konuşurken zaman su gibi akıp geçmişti. Artık kalkması gerekiyordu. Kontrol etmesi gereken çizimleri olmasaydı staja bugün boş verecekti. İş çıkışına iki saat kala ancak Elif yengesinin cadde mağazasına geçebildi. Ve Ceyda'nın meraklı sorularına maruz kaldı. Atölye bölümünde işlerini yaparlarken hissettiği mutluluğu arkadaşıyla paylaştı.

Elif, elinde soğuk içeceklerle kızların yanına geldiğinde, istemeden de olsa Ceren'in hislerini anlattğı kısma şahit oldu. Tahmin ettiği gibi bu güzel kız, Seyhan'a aşıktı. Ve bunu net şekilde öğrenmekten mutluydu. Fakat genç kıza karşı, yüreğinde neden olduğunu bilmediği, içgüdüsel bir koruma hissi de oluşmuştu. Halbuki yeğeni Seyhan'a oldukça güveniyor, onun bu güzel kızı üzmeyeceğini çok iyi biliyordu.

En doğru zamanı seçip kızlara seslendi.

"Güzellerim benim, size buz gibi taze sıkılmış meyve suyu getirdim. Bu sıcak havada iyi gider."

Ceren, gülümseyerek tepsideki bardaklardan birini aldı.

"Eline sağlık yengeciğim. Çizimlerin son rütuşlarını da tamamladım. Görmek ister misin?

"Afiyet olsun canım. Hadi çizim dosyanızı al da toplantı salonuna geçelim. Orada daha rahat incelerim."

"Tamam olur."

"Ceyda sen gelmiyor musun tatlım?"

Ceyda, üzerinde çalıştığı, parıltılı kıpkırmızı, gece elbisesinin askısını işaret etti.