Bilinmeyen: Pardon canım bir şey soracağım.
Bilinmeyen: Ayıptır sorması biraz insafız mısın?
Bilinmeyen: O nasıl bir fizik o nasıl bir endamdır?
Bilinmeyen: Hatta bence Allahsızsın.
Bilinmeyen: Sahnede kendini öyle bir kapatıyorsun ki şarkılara...
Pamir: Ya da benim anlamamı istediğin önemi ne mi demeliyim?
Lilya: Muhterem Shakespeare amcamızın da dediği gibi; olmak ya da olmamak, işten bütün mesele bu!
Lilya: :)
Pamir: En sonunda alıp okuyacağım kitabı o olacak!
Lilya: İsabet olur bence
Lilya: Belki tozlanmış bazı yerleri temizlersin beynindeki... -_-
Pamir: Anlamadım
Lilya: Tahmin ettim onu zaten.
Pamir: Bir röportaj için çekimdeyiz ve hazırlanmaya odaklanmak yerine mal gibi o kitabı düşündüğüm için Uraz'la Buğra'dan delici bakışlar yiyorum şu an.
Pamir: Sabrımı zorlamasan da biraz yardımcı mı olsan?
Lilya: Hahahahah
Lilya: Sen sinirlendin mi :)
Pamir: Sayende -_-
Lilya: O değil de, döndünüz mü temponuza ya? Bitti mi zorunlu tatiliniz?
Pamir: E haliyle.
Pamir: Ben iyileştim, Ulaş zaten üçüncü günde domuz gibi ayaklanmıştı.
Lilya: O zaman fark etmediğin bir ayrıntıyı daha hatırlatayım canım
Lilya: Biz eni konu on gündür falan yazışıyoruz.
Pamir: Onun gayet farkındayım merak etme.
Pamir: On gündür rehberimde, kim olduğunu bilemediğim çatlak bir kızın numarası var ve en çok konuştuklarım listesinde başı çekiyor. -_-
Lilya: Bunu iltifat olarak kabul ediyorum canım sağol :))
Pamir: Bir saniye ya.
Pamir: Bizde öğlen saati şu an, yani orada gece yarısı olması lazım
