|64|

1K 143 35
                                    



           Sahilden çıkar çıkmaz yeni gelen bir turistten boşalan taksite atlayan Pamir sıkıntıyla nefes aldı. Ada bir anda dellenip çekip gideli yarım saat falan olmuştu. Onun ardından bir süre ne yapacağını şaşırmıştı ama bir şekilde toparlanıp yanına gelen hocalarına geçiştirici bir şeyler uydurmuştu.

       Hem kendi eşyalarını hem de Ada'dan kalanları toplayıp çıkmıştı ama ortalığı toparlayıp hocalarına mantıklı bir açıklama yapmaya uğraşırken de canı çıkmıştı.

     Bu Amerika tatili tahmininden çok daha olaylı ve karmaşık geçiyordu...

        Bir türlü anlamıyordu.

Öyle birden bire ne olmuştu? Ada neden o kadar sinirlenmişti? Neden ona öyle çatıvermişti? Neden birden çekip gitmişti?

          Düşünüyordu, düşünüyordu ama bir türlü akla yatan bir sebep bulamıyordu. Tamam, bazen sırf onu kızdırmak için bilerek üzerine gittiği oluyordu, dillendirmese de sinirlendiği zamanlarki halini seviyordu çünkü ama bugün çok da bir şey olmamıştı aralarında.

          Alt tarafı suya düşmesin diye ona yardım etmek istemişti; bunda o kadar sinirlenecek, dersi bile bırakıp söylene söylene çekip gidecek ne vardı?

Taksi evin önünde durduğunda ücreti ödeyip araçtan indi ve şöförden yardım isteyerek sörf tahtalarını evin girişine kadar taşıdı.

Zili çaldığında saniyeler sonra Işık kapıyı açtığında ise yorgun gözlerle ona bakarken elindeki çantalardan birini ona doğru uzattı. Haziran'la Buğra, Yade'yi da alıp gezmeye gidecekti. Anlaşılan o ki çifte kumrular Adel'le Uraz da çıkmıştı

"Ada eve geldi mi?"

Işık ona cevap vermeden önce geçmesi için kapıyı sonuna kadar açtı ve geriye kalan eşyaları taşıması için Ulaş'a seslendi. Sahilde bırakamayacaklar için sörf ekipmanlarını her derste taşıyorlardı ve Ada apar topar gidince bütün eşyalar Pamir'e kalmıştı.

"Geldi, geldi de hali pek iyi değildi. Ne oldu, yoksa kapıştınız mı yine?"

Pamir, peşi sıra içeri giren Işık'ın sorusuna karşın koltuklardan birine otururken nefesini verip dudaklarını büzdü.

"Hem evet hem hayır."

"Açık konuş, müşteri olalım. O ne demek öyle oğlum?"

"Tam olarak tartıştık sayılamaz. Ama o yine atarlandı, saydı döktü. Sonra da dersi bırakıp çekti gitti işte. Neyse ki başka bir yere gitmemiş de eve gelmiş."

"Ama illa ki bir şey olmuştur. Ne oldu da sinirlendi Ada?"

"İşin tuhafı da o, kızacağını düşündüğüm bir şey değildi ama bir anda parladı."

Pamir'in açıklamasıyla Işık anladığını belirtircesine başını sallarken eşyaları kenara bırakıp yanlarına giren Ulaş da konuşmaya katıldı.

"Sarı civcivimin teyzesi yine neye atarlandı orasını bilmiyorum ama kızın canını ne diye sıktıysan git de beyaz bayrak salla be oğlum. Daha kaç gün bir aradayız, ortamda öyle kaçak elektrik hattı geçer gibi durumlar olmasın; çocuk yetiştirmek böyle bir şey değil."

Yorum yaparken işin içine Yade'yi de katmasıyla birlikte Işık da Pamir de kendilerini tutamayıp gülmeden edemedi. Ulaş bu amcalık işini fazla benimsemişti.

"Farklı bir yorum getirmiş olsa da sevgilime katılıyorum solist bey. Anladık, farklı bir iletişim şekliniz var ama bildiğin kedi köpek gibi didişip duruyorsunuz habire."

LİLYA || texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin