49.BÖLÜM

1.5K 63 29
                                    

Merhabalar!

Yeni bölüme hoşgeldiniz.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

İyi okumalar dileriz.

💙💚.

~~~
Yazardan.

Fırtına ailesi kavuşalı iki hafta olmuştu. Ve bugün Şırnak'a dönüyorlar.

İki gün önce Baran ve Seher yine büyük kavga etmişlerdi gitme konusunda.

~~~
İki gün önce.

Seher ve Baran çocuklarla bahçede otururken genç adam sevdiği kadına dönerek konuşmaya başladı.

"Seher?"

"Efendim?"

"Şırnak'a dönmemiz lazım.."

"Saçmalama Baran! Böyle bir şey olmayacak! Elisa'yı bırakıp oraya gelir miyim sanıyorsun?! Oraya dönmem için bir sebep yok."

Genç adam karısının bu sözü ile kırılmıştı.

Onun için gelemez miydi?...

"Ama benim hayatım, işim, evim orada.."

"Benim hayatım, evim, işim burada! Sen gidebilirsin! Bizsiz yaşamaya alıştın, sensiz yaşamaya alıştık. Bundan sonra çokta koymaz sensizlik!"

"Seher kırıcı konuşuyorsun!"

"Sence umrumda mı?"

"Lan ne yaptım sana?! Çocuğun öldü ama benimde çocuğumdu! Neden bana karşı bu kadar mesafeli ve soğuksun?! Ben acı çekmedim mi sanıyorsun sen yaa?! Sen gördün yaralarımı! Sen kendi ellerinle pansuman yaptın! Allah kahretsin ki ölseydim de bu lafları duymasaydım!"

"Sen bana hiçbir şey yapmadın! Sorunda o zaten! Sen beni evliliğimizin dördüncü gününde yalnız bıraktın gittin ve iki buçuk yıl sonra ortaya çıktın!"

"Ölseydim ne olurdu Seher?! Bu lafları o zaman gelip mezarıma mı derdin!? Benden nefret ettiğini direk yüzüme söylesen bu kadar canım yanmazdı!"

Genç çift çocuklarının ağlama sesi ile kendilerine geldiler.

Ve genç adam evin kapısına baktığında tüm aile fertleri onları izliyordu.

"S*keyim!"

Dedi ve hızlı adımlarla eve girip arabasının anahtarını alıp çıktı gitti..

Serhat kardeşinin yanına geldi ve hüzünle konuştu.

"Pişman olacağın çok fazla şey söyledin Seher. Baran gerçekten kırıldı."

Genç kadın sustu ve minikleri ile ilgilendi sadece.

~~~
Baran Fırtına'dan.

Son sürat sahile sürdüm arabamı. Sinir, kırgınlık, acı ve daha bir sürü duygunun karışımı beni sahile attı..

Sahile gelince annemi aradım.

"Annecim?"

"Anne nasılsınız?"

"İyiyiz paşam. Siz nasılsınız? Torunlarım nasıl?"

"İyiyiz. Minikler de iyiler."

"Emin misin sen iyi olduğuna?"

"Değilim.. Anne Seher benden nefret ediyor.. Beni affetmiyor.. Elisa'nın katili benmişim gibi davranıyor. Eymen ve Asaf'a sarılmama, onlarla vakit geçirmeme sürekli engel oluyor... Bana tiksinerek bakıyor.. Anne ben geldim geleli karımın yanında değilde koltukta yatıyorum.. Ben bunları hakedecek ne yaptım? Sadece mesleğimi yaptım ben.. Niye böyle yapıyor bana? Herkese karşı iyimser, sıcakkanlı olan kadın bana gelince buzdağı gibi oluyor.. Ben eskiden Seher'in yanında heyecan ve aşktan sıcaklardım, terlerdim.. Şimdi çok üşüyorum anne.. Herkes bana iyi davranırken benim eşim dediğim kadın bana yaklaşmıyor, ona yaklaşmama izin vermiyor.. Anne bana keşke gelmeseydin gibi binlerce cümle kurdu iki haftada.. Ben keşke ölseydim ama bunları duymasaydım.. İlk defa ona kırıldığımı söyledim bana umrumda değil dedi.. Anne nefes alamıyorum.. Ölüyor gibiyim ama sanki ıstırap çekiyorum... Benim mesleğim kötü bir meslek mi? Askerler evlenmemeli mi? Ben her uzun göreve gidişimde Seher benden uzaklaşacak mı? Anne sevdiğim kadın beni bir daha sevmeyecek mi?..."

Fırtına'nın UmuduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin