5.BÖLÜM

3.7K 105 67
                                    

Merhabalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhabalar.

Multimedya da Yıldırım erkekleri var🤭. Biz ortimle çok sevdik umarım sizde seversiniz.

İyi okumalar dileriz.

💚💙

~~~
Seher Karahan'dan.

Şırnak'a gitmemizin üzerinden iki hafta geçti. Ve bugün uzun bir süre İzmir'e gelmemek üzere gideceğiz.

Barlas ve benim bilet saatimiz 2 saat sonra. Mirhan ise gitmişti bile bir hafta önce.. Daha çabuk adapte olmak için erken gitmek istemişti...

O giderken o kadar çok ağlamıştım ki, iki gün boyunca gözlerim şiş gezmiştim. Ama ne yapayım küçük kuzumu kabuslarının şehrine gönderdim. Hemde tek başına...

Barlas ise her gün yüz defa arıyordu görüntülü, normal bir şekilde. Ve Mirhan bıkmıştı bu durumdan.

Hayır yanii biz kendisini düşünüyoruz. Beyefendi gıcık gıcık konuşuyor bize.. Ama o özler daha bizi. Birbirimizi üç dört ay görmeyelim bir, o zaman kendisi arayacak.

Bavullarımı aldım ve aşağıya indim. Annemler gözleri yaşlı bana bakıyorlardı. Barlas'ta yanlarında beni bekliyordu.

"Yaa ağlamayın ama. Bende ağlarım."
"Tamam tamam ağlamıyoruz. Üzülme sen."

Hepsine sırayla sarıldım. En son sıra Serhan'a gelince birkaç gözyaşı akıp gitti...

Diğer yarımı bırakıp gitmek hiç gelmiyor içimden ama mecburum. Onunda gözleri yaşlıydı.. Canım ikizim...

Kollarımı sımsıkı sardım ve kokusunu içime çektim. Onu, şakalarını, bazen gece yanıma gelip uyumasını, her daim beni korumasını ve daha nice şeyini özleyeceğim..

Annemi, babamı, abimi de çok özleyeceğim ama Serhan çok farklı. Ama şimdi konuşmayacağım.. Daha doğrusu içimdeki hala kim olduğunu çözemediğim kişiyi susturacağım. Hayır yanii sen benim içimdeki sessin sussana!

"Orada kendine çok dikkat et. En ufak bir şeyde direk arıyorsun beni. Haberini alamam sanma, Barlas var.."
"Tamam. Gün içinde fırsat buldukça hepinizi tek tek ararım."

Ve uzun bir vedanın sonunda Barlas beni uyardı 'uçağa geç kalacağız' diye. O sırada aklıma gelen şeyle hemen odama çıktım ve dolabın en köşesine sakladığım küçük kolye kutusunu aldım.

İçindeki kolyeye baktım ve gülümsedim. Ve aynı hızla tekrar aşağıya indim. Annemler elimdeki kutuyu görünce gülümsediler. Hepsi biliyor bu kutuya ne kadar değer verdiğimi.

İçindeki kolyeyi hiçbiri görmedi ama benim için çok özel, çok kıymetli olduğunu biliyorlar. Bu yüzden benden başka kimse dolabımı elleyemez..

Fırtına'nın UmuduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin