Asu yine boyunun gazabına uğrayarak Uraz'ın ödediği hesabı görmek için çokça çabalasa da başarılı olamamıştı. Fakat yanlış görmediyse hesap beş haneli gelmişti. Beş! BEŞ! Asu dua ediyordu ki o fiş numarası falan olsundu, yanlış görmüş olsundu.
Uraz'sa Asu'nun artık çakırkeyiften öte sarhoş olduğunun farkına vardığında kalkmalarının iyi olacağını düşünmüştü. Zira o kokteylden üç tane içmişti. Saat de ilerlemişti zaten. Tek sorun kendisi de planladığından daha kötü durumdaydı. Ve şoför istemiyordu. Taksiye de binmek istemiyordu. Aralarına üçüncü bir kişi almak istemiyordu kısacası.
Asansörde baş başa kaldıklarında Asu iki eliyle birden onun elini tutuyordu. Asu'nun bunu mecburiyetten yaptığını bilmesine rağmen Uraz'ın aşırı hoşuna gidiyordu. "Her şey çok güzeldiii! Ben yine bu gece bitmesin istiyorum. Ne yapacağız?!?!" dedi isyan eder gibi Asu.
"Bitirmeyeceğiz zaten. Daha yeni gece yarısı oldu. Bana vaktim var demiştin?"
"Evet ama elbet bitmeyecek mi? Ben hiç bitmesin istiyorum! Senden hiç ayrılmak istemiyorum. O salak Banu'dansa seninle uyumak istiyorum."
Uraz güldü. "Gel o zaman. Ama bu konuda müttefikin de o salak Banu sanıyordum?"
"Ne yazık ki... Of! Bir çözüm bulacağım buna. Bir fikrim var."
"Neymiş?" Uraz heyecanının sesine yansımasına engel olamadı.
"Ara ara iş yetiştirmek için Jülide Hanım'ın butiğinden bir arkadaşımda kaldığımı söyleyeceğim. Böylelikle senin konserde olmadığın dönemlerde yanında kalabilirim. Sık sık yapamasam da başlangıç için hiç fena değil, değil mi?"
Uraz gülümseyerek ona baktı. Sonra koklayarak saçlarına bir öpücük kondurdu. "Benim yüzümden ailene yalan söylemeni istemiyorum Asu. Ben her şeyi göze aldım zaten. İlişkimizin nasıl olacağını en başından biliyordum. Buna hazırım, gerçekten!"
Asu çenesini onun omzuna koyarak hüzünle baktı Uraz'a. "Şimdi bizim gerçekten bir ilişkimiz mi var?" diye sordu. Güya bunu sormamaya kendi kendine yemin etmişti.
"Yok mu?" dedi Uraz muzipçe.
"Bilmem. İlişki kelimesinden kasıtlarımız aynı olmayabilir, o yüzden ben tereddütlü soruyorum. Yani sonuçta arkadaşlık da bir ilişki! İyi dostluk da bir ilişki, flört de bir ilişki, sevgililik de bir ilişki, sonracağıma şey de bir ilişki... yatak arkadaşlığı?"
Uraz sessizce ama kıkır kıkır güldü. "O kadar tatlısın ki! Hiç ayılma istiyorum. Gerçi ayıldığında da tatlısın. Ama böyle bir başka."
Asu tekrar başını onun omzuna koyarak gözlerini kapattı. "Sorumu yanıtlamadın."
Uraz başını ona doğru eğerek fısıldadı. "Sen benim güzeller güzeli sevgilimsin. Ama diğer dediklerin de bizim için geçerli. O ilişkilerin hepsi bizim."
"Sahiden mi?!" diyerek heyecanlandı Asu. Kocaman açtığı gözleriyle merakla Uraz'a baktı. "Sonuncusu da mı?" dedi şüpheyle.
Uraz gülerek başını salladı. "Her ne kadar kast ettiğin o olmasa da aynı yatakta uyumuşluğumuz da var. Ne çabuk unuttun?"
"Yoo asla unutmadım, unutmam!"
Asansörden inip kapının önüne çıktıklarında araba onları hazır bekliyordu. Uraz yine arabaya tereddütle baksa da, temiz havayı ciğerlerine birkaç kez çekip tekrar ayıldığını hissetti. Kapısını tutan koruma "Biz bırakalım mı Uraz Bey?" diye sordu. Uraz başını iki yana sallayarak "Yok teşekkür ederim, iyiyim," dedi. Adamlara el altından bahşiş verip arabaya bindi. Yerine oturup ilk önce Asu'ya kemeri konusunda yardım etti. Sonra da kendisi bağladı. Arabayı sürmeye başladığında nereye gittiğine dair hiçbir fikri yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RESMEN AŞIĞIM
Humor"Şaka yapıyorsun, değil mi? Hayal görüyorum?" dedi en nihayetinde Uraz. Bu soruları direkt olarak arabasının bagajındaki kıza mı, yoksa genel olarak evrene mi yönelttiği şüpheliydi. Zaten Asu da tam anlamamıştı. "Sen buraya nasıl girdin?! Ne zamandı...