Uraz yüzüncü kez aynı story'yi izliyordu. Tabii ki de Cem'in fake hesabından izliyordu. Bir türlü gözlerini alamıyordu. Bir türlü duramıyordu, bırakamıyordu!
Asu üzerinde, Uraz'ın Sabah'a ait olduğuna emin olduğu bir gelinlikle dönerken bir boomerang çekmişlerdi. Yüzünde o her zamanki neşeli ifadesiyle eteklerini tutarak sağa sola dönüyordu. Sabah'ın Instagram'ından atılmıştı bu hikâye tabii ki de. Asu'nun Instagram'ı hala kapalıydı. Sabah bir de şakayla hikâyenin altına 'Herkesin Oleg Cassini'si kendine...' yazmıştı. Muhtemelen bu muhteşem gelinliği Asu dikiyordu.
İnleyerek kafasını sandalyenin arkasına vururken aslında daha şiddetli vurup kafasını patlatmak istiyordu.
"Artık alayım mı telefonumu?" diye sordu Cem çekingence. "Stalklaman bitti mi?"
Uraz bıkkınca telefonu geri verdi. Cem oynayan story'yi görünce gözleri büyüdü. "Çüş! Kız evleniyor mu?!" diye bağırdı. Uraz daha ağzını açamadan Pamir "Kim evleniyor lan?" diye seslendi mutfaktan.
"Saçmalamayın arkadaşlar. Asu değil evlenen, arkadaşı. Onun gelinliğini yapıyorlar sanırım. Son zamanlardaki paylaşımlardan onu anladım."
"Hıı davetiye varmış burada." Cem eğilip davetiyeyi okudu. "28 Ağustos'taymış."
"O piç kurusu da gider şimdi kesin düğüne. Ortalığı da boş bulunca kızı darlamaya başlar. İnşallah babası izin vermez de görür gününü." Uraz homurdanır gibi söylendi.
Pamir bir kâse üzümle koltuğa kurulurken "Kim o piç kurusu?" diye sordu.
"Asu'nun mahallesinde bir tane Çukur'dan kaçma bir tip var da... Asu'nun etrafında geziniyordu zaten biz beraberken de. Ferit midir nedir..."
Cem gülerek bir tane üzümü ağzına attı. "Aaa! Damat Ferit!" Bu anlamsız şakasına sadece kendisi ve Pamir kıkırdadı doğal olarak.
"Damat mamat deme benim yanımda şuna. Kımıl zararlısı." Bıkkınca yerinden kalktı Uraz. Mutfağa kendine bir bardak bir şeyler koymaya giderken söylendi. "Asu bu tiplerin eline mi kalacak şimdi? Günün birinde böyle bir şeylerle mi evlenecek?" diye mırıldandı kendi kendine. Tezgâha dayanıp birkaç kez soluklanarak kendini sakinleştirmesi gerekti.
Gün geçtikçe dayanmanın kolaylaşacağını umarken gittikçe daha kötü olması hiç de iyiye alamet değildi. Neredeyse beş hafta olmuştu ama Uraz hala aynı noktadaydı. Hala ayrılığı bir gram atlatamamıştı. Hala etrafındaki insanlara fenalık verecek kadar Asu'yu düşünüyor ve lafı bir şekilde ona getiriyordu. İstanbul'a tamamen döndükten sonra iyice zorlaşmıştı. Sürekli ama sürekli onun mahallesinin oralara gidiyor, her boş vaktini o sahilde serserilik ederek geçiriyordu. Ama daha hiç Asu'ya rastlamamıştı. Uzaktan dahi olsa görememişti onu.
Bu kız nasıl sürekli kendisini görebilmişti acaba... Neden Uraz beceremiyordu?
Kendine bir kadeh şarap koydu. Gidip Pamir'in diğer yanına çökerek o da üzümlerden yemeye başladı.
"Acaba günde kaç kere yeni şarkını dinleyip bunu bana yazmış olabilir mi diye soruyordur... Keşke bunu öğrenme şansımız olsa!" Cem'in eğlenen ses tonu Uraz'ı hiç eğlendirmese de bunu o da merak ediyordu. Acaba hala kendisini dinliyor muydu mesela? Şarkıları çıkar çıkmaz ezberliyor muydu? Yoksa tamamen nefret ettiği için hiç açmıyor muydu?
"Spotify'ına baksana. Dinliyorsa top artist ya da son çalınanlarda falan mutlaka vardır. Profilinde görünür." Pamir'in Cem'e yaptığı öneriyle Uraz'ın gözleri büyüdü. Bunu neden daha önce düşünmemişti ki! Spotify'da görünürdü! Oradan da stalklayabilirdi Asu'yu! Çok sık müzik dinliyordu o.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RESMEN AŞIĞIM
Humor"Şaka yapıyorsun, değil mi? Hayal görüyorum?" dedi en nihayetinde Uraz. Bu soruları direkt olarak arabasının bagajındaki kıza mı, yoksa genel olarak evrene mi yönelttiği şüpheliydi. Zaten Asu da tam anlamamıştı. "Sen buraya nasıl girdin?! Ne zamandı...