Jeongin
Gözüme yansıyan ışıklarla gözlerimi aralamış ve yarı uykulu bir şekilde bana yabancı gelen odaya bakmıştım. Doğru ya şu an Hyunjin'in odasındaydım.
Kafamı çevirip yatağın diğer tarafına baktığımda Hyunjin'i uyurken görmem beni şaşırtmıştı. Genelde dizilerde, filmlerde ve kitaplarda diğer kişi sabah yok olmaz mıydı? Az çok kendimi buna hazırşlamıştım. Ama şu an ben onun evindeydim ve galiba diğer taraf ben oluyordum.
Gitmeli miydim?
Aslında Hyunjin'i uyurken biraz daha izlemek istiyordum bu yüzden kalmayı seçtim. Melek gibi uyuyordu...
Elimi ona dokunmak için yavaşça uzattığımda göz kapaklarını yavaşça açmış ve bana bakmıştı. O sırada hemen elimi geri çektim.
"Günaydın." uykulu ses tonuyla konuşan Hyunjin kalbime hiç iyi gelmiyordu.
"G-günaydın." gözlerimi ondan kaçırdım ve önüme döndüm. Tam yataktan kalkmaya hazırlanacakken çıplak olduğumu fark ettim ve yatağa popomu yapıştırarak yorganı iyice üstüme çektim.
"Aç mısın?" yataktan kalkmış ve dolabına yönelerek yeni kıyafetler çıkarıp giyinmişti.
Tanrım... vücudunu sabah gün ışığıyla daha iyi görmek beni çıldırtıyordu.
"Biraz... Açım." dürüst olmalıyım ki deli gibi açtım. Dün heyecandan pek bir şey yiyememiştim ama şu an tüm açlığım mideme vuruyordu.
"Ben mutfakta bir şeyler hazırlayacağım, istersen dolabımdan bir şeyler seçip giyinebilirsin."
Kafamı sallayıp arkasından giderken ona baktım ve gittiğinden emin olduktan sonra ayağa kalkıp dolabına yönelecekken yönelemedim çünkü yeni yürümeye başlayan ceylan yavrusu gibi bacaklarım titremiş ve yere düşmüştüm. "Ahh!"
Kalçamın ağrısını yeni yeni hissetmeye başlamıştım. Kıçım yarılmış gibi hissediyorum bu neydi böyle?
Hyunjin sesimi duymuş olmalı ki hızlıca yanıma gelmiş ve telaşla bana bakmıştı. "Jeongin iyi misin? Yaralandın mı? Acıyor mu? Neren acıyor?"
Şaşkın gözlerle ona bakmıştım çünkü art arda bu kadar soru sormasını ve benim için bu kadar telaşlanmasını beklemiyordum açıkçası.
"Sadece... Biraz popom acıyor o kadar... "
Anladığını belirtircesine kafasını sallamış ve beni yavaşça kucağına alıp kaldırarak yatağın üstüne bırakmıştı. "Senin için krem sürmemi ister misin?"
Bu sahneyi okuduğum birçok bl mangasında görmüştüm ve açıkçası hoştu ama ben utanıyordum.
"Peki... Ama çabuk ol. " yavaşça yüz üstü yatağa uzanmış ve utançla yüzümü yastığa gömmüştüm. Hyunjin popoma krem sürdüğü için acayip utanıyordum şu an ama dün popomu okşayan ve bu hâle getiren de kendisiydi.
Krem işi bittikten sonra kendisi dolabından bana temiz bir tişört, şort ve iç çamaşırı vermişti. "Bunları giyin sonra mutfağa gel."
"Hmhm" o giderken tekrardan arkasından ona bakmıştım ve odadan çıktığında çıkardıklarını giyinip bir süre üstümde dolanan Hyunjin'in kokusunu iyice aklıma kazımak için tişörtündeki kokuyu iyice içime çektim.
✧─── ・ 。゚★: *.✦ .* :★. ───✧
Odadan çıkmış ve zar zor da olsa yürüyerek mutfağa gelip sandalyelerden birine oturmuştum.
Hyunjin geldiğimi fark etmiş ama yine de kahvaltı hazırlamaya kaldığı yerden devam etmişti.
Açıkçası Hyunjin'in seks yaptığımızdan sonra bana bir çöpmüş gibi davranacağını sanmıştım ama benimle ilgilenmiş ve şu an kahvaltı hazırlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love is you - hyunin
Teen FictionSanat lisesinde resim bölümünü okuyan Yang Jeongin ve onun dans bölümde olan hoşlandığı çocuk Hwang Hyunjin. |mpreg|