Jeongin
Bugün acayip heyecanlıydım ve tüm gün okulda bu heyecanım da belli oluyordu. Sonuçta Hyunjin bugün bana çıkma teklifi edecekti ve artık sevgili olacaktık.
1 yıldır veya daha fazladır ümitsizce bu anı bekliyordum ve bazı zamanlar bunun sadece bir hayal olarak kalacağından emindim bile ama o gün ilk adımı ben atmasaydım şu an hâlâ hayal olarak kalıyor olabilirdi.
"Chan bu haftasonu buraya geliyormuş! Çok heyecanlıyım!" diyerek yerinde mutlulukla zıplayan Felix'e Jisung'la ikimiz de gülmüştük.
"Geldiği gün direkt yatağa atar seni bence Felix'im bu yüzden hazırlıklı ol baştan." diyerek Jisung Felix'e göz kırpmıştı.
Felix utansa bile kendinden emin bir şekilde kafasını sallamış ve gülümsemişti. "Sen sormasan bile hazırlanacaktım zaten sincap kafa."
"Ne?! Sen kime sincap kafa diyorsun?!"
"Sana diyorum sincap kafa!" Jisung'a dil çıkarmış ve göz devirmişti.
"Buraya gel! Annenin karnına geri sokacağım seni civciv beyinli!"
"Sensin o civciv beyin-"
"YETER!!" ikisine de bağırmamla oldukları yerde kalmış ve şaşkınca bana bakıyorlardı.
Jisung grubumuza geldiğinden beri grup biraz canlanmıştı ama Felix'le ikisi çok didişiyorlardı. Bense aralarında kalıp ikisini ayırmak zorunda oluyordum.
"Artık birbirinizle didişmeyi kesin ve normal bir şekilde anlaşmaya çalışın. 10 kelimenizden 11'i birbirinize laf sokmakla geçiyor ben de bunaldım." diyerek derin bir iç çekmiştim.
"Tamam."
"Tamam."
İkisinden de gelen aynı anda sesle gülümsemiştim. "Aferin sincabımla civcivime~"
Jisung tam bana atak yapacakken zilin çalmasıyla sıramızdan kalkmış ve kendi bölümünün sınıfına gitmişti.
Jisung müzik bölümünde okuyordu ve harika bir sesi vardı bir keresi onun sınıfına giderken tenefüste Felix'le şarkı söylediğine şahit olmuştuk. Cidden tapılası bir sesi vardı bunun yanında mükemmel de rap yapıyordu. Çocukta tüm yetenekler vardı anlayacağınız.
Sadece Felix'e üzülüyordum çünkü onun da mükemmel bir dans yeteneği vardı ama kontejyan boşluğu yok diye kendini burada harcıyordu. Umarım bir an önce bir açık olur ve Felix dans bölümüne geçebilirdi.
Hocanın derse girmesiyle aklımdaki tüm düşünceleri silmiş ve derse odaklanarak bir an önce okulun bitmesini beklemiştim.
✧─── ・ 。゚★: *.✦ .* :★. ───✧
Nihayet çıkış zili çaldığında eşyalarımı hemen toparlamış ve çantamı sırtlayarak Felix'e veda ederek Hyunjin'in sınıfına doğru ilerlemiştim.
Sınıfa geldiğimde sınıfta sadece Minho ve Hyunjin vardı. Gülümseyerek içeri girecekken kendi ismimi duymamla sıvışmış ve kapının arkasından ikisini dinlemiştim.
"Bugün Jeongin'e çıkma teklifi mi edeceksin?" Minho çantasını sırtlamış ve Hyunjin'e dönmüştü. "İlişkiniz yeni değil mi? Bu kadar çabuk sevgili olmak tuhaf bence."
"Senin ve Jisung gibi 1 buçuk yıl flört mü edeyim çocukla? Onu uzun zamandır seviyorum ve kısa zamanda sevgili olmamız bir şeyi değiştirmez bence." Hyunjin'de çantasını sırtlamış ve Minho'ya bakmıştı.
"Ailen peki? Onlar öğrenirse hiç hoş şeyler olmaz biliyorsun."
"Ailem, ailem, ailem bıktım artık! Ben Jeongin'i seviyorum ve ondan vazgeçmeyeceğim anlıyor musun? Eğer bir şey yapmaya kalkışırlarsa karşılarında beni bulurlar." diyerek sınıftan çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love is you - hyunin
Teen FictionSanat lisesinde resim bölümünü okuyan Yang Jeongin ve onun dans bölümde olan hoşlandığı çocuk Hwang Hyunjin. |mpreg|