Hyunjin
Smut
Jeongin evime geldiği gibi onun dudaklarına yapışmış ve ellerimi ince beline sararak onu kendime çekip delice öpmeye başlamıştım.
Ne zaman ona bu kadar aç olduğumu bilmiyordum ama onu ne zaman görsem içimdeki bu duygulara hâkim olamıyordum.
Hareketlerim hızlıydı ve o da benim hızıma ayak uydurmaya çalışıyordu.
Onu odama doğru götürmüş ve yatağa doğru atarak üstümdeki okul formalarından hızlıca kurtulmaya çalışmıştım.
Gülerek "Sakin ol." demiş ve beni çıkarmaya hazır olduğum kravatımdan tutarak kendine çekip dudaklarımızı tekrardan birleştirmişti.
Şu an sakin kalmam imkansızdı.
Dudaklarını ısırmış ve dilimi dudaklarının arasına göndererek onunkiyle buluşturmuştum.
Hem diline darbeler atıyor hem de dudaklarına ıslak öpücükler veriyordum. O ise ellerini gömleğime götürmüş ve üstümdekileri yavaş bir şekilde çıkarıyordu.
Ani bir hareketle ellerimi beline dolayıp onu kucağıma aldım ve yatağa oturarak tekrardan dudaklarına yapıştım.
"Kucağında zıplamamı ister misin Jinnie? ~" sırıtarak bu soruyu sormuştu çünkü dudakları hâlâ benimkilerinin üzerindeyken sırıtmasını hissetmemek elde değildi.
"Zıpla Jeongin." demiştim boğuk bir ses tonuyla.
Jeongin'in normalde utangaç ama yatakta bu kadar emin olmasını anlayamıyordum. Şu an onunla ikinci seksimizdi, ilkinde utangaç olmasına rağmen yine de iyi iş çıkarmıştı.
Bu çocuk beni delirtiyordu.
Dudaklarına yavaş yavaş öpüyor ve o üzerimdekileri çıkarırken ben de onunkileri çıkarıyordum.
Kısa bir sürede ikimiz de çırılçıplak kalırken o tekrardan kucağıma oturmuş ve ellerini omuzlarıma koyarak kasıklarıma sürtünmeye başlamıştı. "Beni hazırlamana gerek yok, bugün kendim hazırlanacağım."
Ellerimi onun kalçalarına koyarak sıkmış ve sırıtmıştım. "Peki efendim, nasıl isterseniz."
Kıkırdamış ve ellerini omuzlarımdan göğüslerime doğru indirmişti. "Bana itaat mı edeceksin bu gece?"
"Sana her zaman itaat edebilirim Jeongin." dememle ufakça şaşırmış ama bozuntuya vermeden devam etmişti.
"Bazen aklımı karıştırıyorsun Hyunjin." parmaklarıyla göğüsümü okşuyordu. Yüzüne baktığımda biraz üzgün görünüyordu ama buna rağmen gülümsüyordu.
"Ne gibi?" demiş ve ellerimden birini beline götürüp okşamıştım.
Derin bir iç çekmiş ve "boş ver." diyerek dudaklarıma yapışıp beni tekrardan öpmeye başlamıştı.
Söylediğine aldırmamayı tercih etmiş ve ben de onu öpmeye başlamıştım.
Ne kadar süredir öpüşüyorduk bilmiyorum. Bazen soluklanmak için birbirimizi öpmeyi bırakıyorduk ama dudaklarımız birbirinden ayrılmıyordu.
"Ben hazırım." demiş ve elini penisime götürerek bacak arasına konumlandırmıştı.
"Emin misin? Acıyabilir." şaşkınlıkla Jeongin'e bakmıştım. Eğer hemen beni içine alırsa ertesi sabah yürüyebileceğinden emin değildim.
"Eminim." demişti kararlılıkla. Bunun karşısında sertçe yutkunmuş ve penisimi içine almasına izin vermiştim.
Yavaşça penisimin üstüne otururken arada bir duraklıyor ve nefes alarak devam ediyordu. En sonunda penisimin tamamını içine alarak kucağıma oturmuş ve acı dolu bir inleme bırakarak göz yaşlarını serbest bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love is you - hyunin
Teen FictionSanat lisesinde resim bölümünü okuyan Yang Jeongin ve onun dans bölümde olan hoşlandığı çocuk Hwang Hyunjin. |mpreg|