Jeongin
Sabah olduğu gibi ilk işim hemen fakülteye gitmek ve geçiş işlemlerini yapmak olmuştu. Biraz uğraştırıcıydı ama benim için sorun değildi.
"Jeongin!" duyduğum tanıdık sesle hemen arkamı dönmüş ve buraya doğru gelen Felix'e bakarak hızlıca koşup ona sarılmıştım. "Felix~"
"Hallettin mi her şeyi?"
"Evet, yani tam olarak hallettim." kocaman gülümseyerek Felix'e baktığımda o da gülümsemiş ve beni çekiştirerek kafeteryaya götürüp oturtarak bir şeyler alıp yedirmişti. "Sabahtan beri bir şey yemedin biliyorum, karnını doyur güzelce."
"Teşekkürler~" elimle kalp yapıp Felix'e göndermiştim o da kıkırdayıp aynı şekilde bana el kalbi yaptığında gülümsemiş ve Felix'in bana aldıklarını güzelce mideme indirmeye başlamıştım.
"Tüm hepimiz artık bir arada olacağımız için çok mutluyum." gülümseyerek kendine aldığı kahveyi yudumlamıştı.
"Ben de öyle ama her şey Hyunjin'e bağlı."
"Evet, her şey Hyunjin'in kararına bağlı." dudaklarını büzerek içeceğinin pipetini ağzında gevelemişti. Suratı asıkça bir şeyler düşünüyordu. Bu kadar düşündüğü şey neydi acaba?
Boş vererek sessizce karnımı koyurmuş ve işim bitince peçeteyle ağzımı silip Felix'e bakmıştım. "Senin dersin yok mu? Geç kalma sonra benim yüzümden."
"Ders mi... Ders!" aniden telefonundaki saate bakarak ayağa fırlamış ve telaşlıca bana bakmıştı. "Bu sefer de geç kalırsam dersten kalacağım uffff!" hızlıca yanıma gelmiş ve yanağıma bir öpücük kondurmuştu. "Teşekkür ederim hatırlattığın için ayrıca bol şanslar!!" hızlıca kafeteryadan çıkmıştı.
Arkasından gülerek Felix'e bakmış ve ben de ayaklanmıştım. O sırada kafeteryanın kapısında Minho'yu yanında da Jisung'u görerek gülümseyerek yanlarına gitmiştim. "Selam."
"Selam~ Sonunda sen de gelebildin buraya." Jisung gülümseyerek bana sarılmış sonrasında geri çekilerek sevgilisinin koluna girmişti.
"Evet, sonunda." diyerek gülmüştüm.
"Selam Jeong, seni tekrardan görmek güzel." Minho gülümsemiş ve elini uzatmıştı. Ben de uzatmadan elini tutmuş ve onunla tokalaşarak geri çekilmiştim. "Sizi de tekrardan görmek güzel." gülümseyerek ona bakmıştım.
Minho'ya aslında olanları anlatmayı hiç düşünmüyorduk ama Hyunjin'in yarışmasına ilk gittiğim gece çiçeği onun odasına bırakmaya gittiğimde ona yakalanmıştım ve her şeyi anlatmıştım. Minho ilk başta sinirlenmişti çünkü arkadaşını sikik bir neden yüzünden terk ettiğimi düşünüyordu ama sonradan olayları benden dinleyince anlayış göstermiş ve bana yardımcı olmuştu. Ona minnettardım.
"Felix derse gitti , galiba ders başlayacakmış." kaşlarımı kaldırarak Minho'ya bakmıştım çünkü Felix'le aynı bölümü okuyordu ve aynı sınıftalardı.
"Dersin başlamasına daha 1 saat var."
"Nasıl? O zaman Felix erken mi gitti?"
"O aptal civciv surat şu sıralar hep böyle, derslere geç geldiği için hep yok yazıldı ve artık son 1 devamsızlık hakkı kaldı eğer o da biterse sınıfta kalır." Jisung omuz silkerek daha çok Minho'ya yapışmış kafasını omzuna koymuştu.
"Anladım."
"Neyse, biz bir şeyler içeceğiz sen de bize katılsana?" Jisung'un teklifiyle gülümsemiş ve kafamı iki yana sallamıştım. "Ben gitsem iyi olur, görüşürüz sonra."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love is you - hyunin
Teen FictionSanat lisesinde resim bölümünü okuyan Yang Jeongin ve onun dans bölümde olan hoşlandığı çocuk Hwang Hyunjin. |mpreg|