Jeongin
"Selam bebek donun ne renk." enseme yediğim şaplakla sinirle kafamı kaldırmış ve karşımda kıkırdayan Felix'e bakmıştım. "Amacın ne?"
"Bir amacım... Yok ama şu anlık Chan'la evlenmek istiyorum." bir sandalye çekip karşıma oturmuş ve yüzünde bir sırıtışla bana bakmıştı. "Çifte düğün yapmayı bekliyorum."
Gözlerimi devirmiş ve önümdeki içeceği yudumlamıştım. "Rüyânda beklersin! Asla çifte düğün yapmayacağım seninle."
"Amaaaaa... "
"Sus."
"Tamam." bir şey demeden önüne dönüp ayağa kalktığında şaşkınlıkla ona bakmıştım. "Şaka yaptım be! Gel otur."
"Dersim var birazdan o yüzden gitmeliyim yoksa şaka yaptığını biliyorum tabii ki oğlum, tamam salağız da o kadar da değil."
"Beni yalnız mı bırakıcaksın bu ıssız bucaksız kafeteryada." dudaklarımı büzüp çizmeli kedi bakışı attığımda dil çıkarmış ve saçlarımı karıştırmıştı.
"Sen de gel, hem müstakbel kocanı görürsün." tekrardan yüzüne bir sırıtış yerleştirmişti.
"O müstakbel kocam değil! Yani... Henüz değil." şu sıralar neden herkes Hyunjin'e kocam diyordu? Bu evlilik meseleleri canımı sıkıyordu.
"Olur o da yakında." elini saçımdan çekip omuz silkmişti. "Gelecek misin?"
"Molada gelirim."
"Tamam, iyi dersler o zaman sana." bana öpücük atıp yanımdan ayrıldığında ona dil çıkarmış ve önüme dönüp içeceğimden son bir yudum daha alarak ayaklanmıştım. Ders saatim yaklaşıyordu ve eğer geç kalırsam profesör eminim keserdi beni.
Kafeteryadan çıkıp sınıfıma doğru ilerlerken karşımda gördüğüm bedenle duraksamış ve şaşkınca ona bakmıştım.
"Seungmin?"
O da aynı şekilde bana bakıp hemen oradan ayrılmaya çalıştığında onun bileğinden tutmuş ve durdurmuştum.
Neden onu durdurduğum hakkında bir fikrim yoktu ama şunu biliyordum ki ikimiz de konuşmalıydık. Onunla aramda bir problem olmasını istemiyordum, her ne kadar bana az çok kötü davransa da onunla tıpkı diğerleri gibi anlaşmak istiyordum.
"Seninle konuşmak istiyorum."
Arkasını dönüp bir bana bir de bileğine bakınca hemen elimi çekmiştim.
"Peki, bu akşam müsait misin?"
"Evet."
"O zaman kampüsün hemen karşısındaki kafede buluşuruz."
"Tamam, seni bekleyeceğim." önüne dönüp oradan ayrıldığında derin bir nefes vermiş ve saati kontrol ederek sınıfıma doğru koşmuştum.
Şükür ki derse yetişmiştim.
✧─── ・ 。゚★: *.✦ .* :★. ───✧
"Bebeğim, neden bu kadar suskunsun?"
"Hm? Ben mi?" daldığım yerden kafamı kaldırıp Hyunjin'e bakmış ve gülümsemiştim. "Yok bir şey, merak etme."
"Bu beni daha da şüphelendirdi." tek kaşını kaldırıp bana baktığında derin bir iç çekmiş ve oturduğumuz bankta ona yanaşıp aklımdaki düşünceleri dökmeye karar vermiştim.
"Bu akşam Seungmin'le konuşacağım."
"Ne?"
"Evet, yani... Onunla konuşup aramızdaki bu buz duvarını yıkmak ve onunla arkadaş olmak istiyorum ama... " kolunu omzuma atmış ve eliyle omzumu okşamıştı. "Ama?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love is you - hyunin
Teen FictionSanat lisesinde resim bölümünü okuyan Yang Jeongin ve onun dans bölümde olan hoşlandığı çocuk Hwang Hyunjin. |mpreg|