29-)

786 80 101
                                    

Jeongin

5 yıl sonra

Elimdeki para dolusu zarfla 5 yıl önce bahçesinde oturup ağladığım hastanenin önüne gelmiş ve kararlılıkla içeri girmiştim.

O kadar yıl part-time işlerde çalışıp Hwang Eunbi'nin bana verdiği borcun miktarını toplamaya çalışmış ve sonunda başardığımda da vakit kaybetmeden hemen buraya gelmiştim.

"Kimi aramıştınız acaba?" danışman kadının sesini duyunca gülümser bir yüzle ona bakmıştım. "Hwang Eunbi ile görüşmek istiyorum."

"Randevunuz var mıydı?"

"Hayır ama arayıp ona Yang Jeongin derseniz beni hemen odasına alacağından eminim."

"Pekâlâ." kadın telefondan numara çevirmiş ve aradığı numaranın açmasını beklemişti. "Efendim, Yang Jeongin adında biri sizinle görüşmek istiyor."

Buraya her ne kadar kararlı girsem de içimde gittikçe artan heyecan beni yiyip bitiriyordu.

"Peki efendim, iyi günler." kadın telefonu kapatmış ve gülümdeyerek bana bakmıştı. "Odası en üst katta koridorun hemen sağında."

"Teşekkür ederim." kadına gülümsemiş ve asansöre binerek en üst katı tuşlamıştım. Her gece uyurken bu anı düşünerek uyumuştum ve heyecanıma yenik düşüp bunu mahvedemezdim.

Asansörden kata ulaştığında inerek kadının tarif ettiği yere gelmiş ve üzerinde Hwang Eunbi yazan kapının önünde durarak derin bir nefes alıp kapıyı tıklatıp içeri girmiştim.

Orada oturuyor ve yüzünden hiç indirmediği o iğrenç histerik gülümsemesiyle bana bakıyordu. "Seni buralara kadar getiren şey nedir? Buyur, otur."

"Buraya oturup sohbet etmek için gelmedim bence ikimiz de bunu çok iyi biliyoruz."

"Peki, ne için gelmiştin? Annen tekrardan mı hastalandı? Veya... Torunuma mı bir şey oldu?" gülmüştü. "Şu an 5 yaşında değil mi? Zaman ne kadar çabuk geçmiş... "

Sinirim tüm bedenimi ele geçirirken dolan gözlerimi akmaması için zorlamış ve elimdeki zarfı sıkmıştım.

"Çocuk Hyunjin'e mi benziyor yoksa sana mı?" dalga geçermiş gibi gülüp masanın üzerindeki kahvesini yudumlamıştı.

Daha fazla dayanamayarak onun masasına yaklaşmış ve sertçe zarfı masanın üstüne koymuştum. "5 yıl önceki size olan borcum." kadın şaşırırcasına tek kaşını kaldırmış ve bardağını masaya koyarak zarfı eline almıştı. "Biliyorum, geç ödedim ama... Belki faizi olur diye fazladan bir şeyler koydum." ben de onun gibi histerik bir şekilde gülmüştüm.

"Bu ne demek?"

"Bu artık oğlunuzdan uzak durmayacağım demek." geri çekilmiş ve kapıya doğru ilerlemiştim. "Umarım iyi bir gün geçirirsiniz bayan Hwang." odadan çıkmış ve asansöre doğru ilerleyip zaferle gülümsemiştim.

İşte şimdi başlıyordum.

✧─── ・ 。゚★: *.✦ .* :★. ───✧

Hyunjin

"Kalk seni uykucu! Dersine geç kalacaksın!"

Duyduğum sesi umursamayarak yastığıma sarılmış ve yanağımı yastığa sürterek şekerleme yapmaya devam etmiştim. Ta ki biri üzerime atlayıp beni öpücük yağmuruna boğana kadar.

"Tamam! Tamam uyandım!" önüme dönüp uykulu bir şekilde gözlerimi ovalamış ve yavaşça gözlerimi açarak kucağımda oturan Seungmin'e gülümsemiştim. "Tam bir şapşalsın biliyorsun değil mi?"

love is you - hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin