Jeongin
Annemi görmemle hızlıca Hyunjin'i kendimden uzaklaştırmış ve kendim de ondan uzaklaşarak şaşkınlıkla anneme bakmıştım. "A-anne... "
Annem yüzündeki şokla hâlâ ikimize bakarken iyice gerilmiş ve dudaklarımı dişleyerek göz ucuyla Hyunjin'e bakmıştım. O da benim gibi gergin görünüyordu.
"İsterseniz i-içeri geçip konuşalım bayan Yang." diyerek Hyunjin öne atılmış ve onunla birlikte salona geçmiştik.
Hepimiz koltuklara oturduğumuzda konuşan kimse yoktu sadece Hyunjin'le ben tedirgince anneme bakıyorduk.
Belki bir kızla öpüşüyor olsaydım çok garipsemezdi ama bir erkekle öpüşüp beni yakalaması büyük ihtimal onun şoka girmesine yol açtı.
Ona cinsel yönelimimden bahsetmek hep istedim ama okuduğum birkaç sitede çoğu kişi aileleri tarafından reddedilmiş ve bazıları da ölecek seviyeye kadar dövülmüştü. Aslında annemin beni döveceğini veya küfür edeceğini sanmıyorum ama beni kabul etmemesi beni çok korkutuyor.
"Neden bana söylemedin?" annemin konuşmasıyla ikimiz de hızlıca ona dönmüştük. Annem düz bir şekilde bana bakıyordu. Bakışları beni korkutuyordu.
"A-anne yemin ediyorum ki söyleyecektim ama ilişkimiz henüz yeniydi 1 hafta bile olmadı-" annemin konuşmasıyla sözüm yarıda kesilmişti.
"Erkeklerden hoşlandığını neden bana söylemedin Jeongin?"
Gözlerim dolmaya başlamıştı. Kendi pantolonumun kumaşını kavrayıp sıkarak derin bir nefes almıştım.
"K-korktum... Beni kabul etmezsin diye... " sonlara doğru sesim çatallaşmıştı çünkü tutmaya çalıştığım göz yaşlarım yanaklarımdan süzülüvermişti.
"Buraya gel." annem ayağa kalkmış ve beni yanına çağırmıştı. Tedirgin bir şekilde ayağa kalkarak onun yanına gitmiştim. O sırada şok olacağım bir şey olmuştu.
Annem bana sarılmış ve saçlarımı okşayarak "Seni neden kabul etmeyeyim? Sen benim çocuğumsun, seni ben doğurdum. Hoşlandığın kişi yüzünden senden neden nefret edeyim İnniem?" demişti.
Annemin böyle yapması benim daha da ağlama sebebim olmuştu.
Kollarımı hızlıca ona sarmış ve yüzümü onun boynuna gömerek hıçkırarak ağlamıştım. Annem ağlamam dinene kadar bana sarılmaya devam etmiş ve saçlarımı okşayarak öpücükler kondurmuştu.
En sonunda salya sümük kafamı onun boynundan kaldırdığımda "B-bilmiyorum... Başkalarının aileleri öyle kötü davranmış ki ben de korktum... " diyerek yaşlı gözlerle anneme bakmıştım.
Annem gülmüş ve gözlüğümü çıkarıp gözlerimdeki yaşları silerek yanaklarımı sıkmıştı. "Ben bu bebek ekmekten nasıl nefret edeyim?"
Annemin bunu demesiyle gülmüş ve ondan gözlüğümü alarak takıp kollarının arasından ayrılmıştım. Hyunjin'le göz göze geldiğimizde bana gülümsemiş ve ben de ona gülümsemiştim.
Annem Hyunjin'e iyice bakmış ve şaşkınlıkla kaşlarını kaldırarak gülümsemişti. "Aaa... Sen şu Jeongin'i evine bırakan çocuksun! Ben de diyorum nereden tanıdık geliyorsun!" gülmüş ve Hyunjin'e elini uzatarak onunla el sıkışıp tekrardan yerine oturmuştu.
"Evet, Jeongin'in arkadaşıydım o zaman." diyerek anneme karşı gülümsemişti.
"Yakışıklı çocuğu kapmışsın Jeongin." diyerek bana göz kırpmıştı. Annemin bu dediği utanmama ve yerimde kıpırdamama sebep olmuştu. Hwang Hyunjin bu, tabii ki yakışıklı olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love is you - hyunin
Genç KurguSanat lisesinde resim bölümünü okuyan Yang Jeongin ve onun dans bölümde olan hoşlandığı çocuk Hwang Hyunjin. |mpreg|