(5)

5.6K 906 611
                                    

Oy sınırı: 90
Yorum sınırı: 250

📓

Son dersteydik, zil çaldığında bilerek aşırı yavaş bir şekilde çantamı topladım. Öğle arasından sonraki derslere pek odaklanamamıştım. Ellerimi nasıl saklayacağımı düşünüp durmuştum. Bu yüzden bugün akşam bu konulara baştan çalışmam gerekiyordu.

Çantam kucağımda tüm sınıfın gitmesini bekledim. Sonunda sessiz sınıfta tek kaldığımda çantamı sırtıma aldım ve ayağa kalkarak ellerimdeki sargıyı açmaya başladım. Yaranın üstündeki kısma geldiğimde alt dudağımı ısırdım. Canım yanıyordu ama çıkarmak zorundaydım.

İlk sargıyı tamamen çıkardığımda elimin yanmasını geçirmek adına birkaç kez havada salladım. Sonra sargıyı yanımdaki sıranın üstüne koydum ve diğerini açmaya geçtim.

O sırada sınıfa koşarak birisi girmişti. Kafamı hızla kaldırdım ve Bangchan'la göz göze gelmemiz bir oldu. Bakışları gözlerimden ellerime kaydığında kaşlarını çattı. "Ne yapıyorsun?"

"Hiç."

Kendi sırasına ilerleyip unuttuğunu tahmin ettiğim spor çantasını aldı ve yanıma geldi. Bense diğer sargıyı çıkarmayı neredeyse bitirmiştim. "Hemşire üç gün kalacak demedi mi sana?"

Onu duymuş muydu ki?

Her neyse dercesine omuzlarımı silktim. Sargıyı tam çıkaracaktım ki elimi tutarak beni durdurdu. "Bırakır mısın?"

"Bırakamam. Tekrar sar şunu."

Sargıyı tutup kendisi tekrar sarmaya başladığında diğer elimle onu durdurmaya çalıştım. "Anlamıyorsun. Çıkarmam lazım bunları."

"Neden?"

İşte buna cevap veremezdim. Bunun yerine bakışlarımı kaçırıp elimi çekmeye çalıştım. Bırakmadı. "Neden dedim?"

"Cevap vermek zorunda mıyım sana ben?"

Pekala sinirlendiğim için sesim biraz yüksek çıkmıştı. Çünkü Sehun hyung dışarda beni bekliyordu ve biraz daha gitmezsem beni aramaya gelebilirdi bu yüzden gerilmiştim ve acele etmeliydim.

Bangchan kaşlarını kaldırdı. "Sesini çıkarabiliyor muydun sen ya?"

Cevap vermedim. Tutuşundan kurtulmak için kolumu çektim ve sargıları tekrar açmaya başladım. "Neyse ben niye uğraşıyorsam. Ne yaparsan yap."

Ağzımdan ufak bir "Hah!" Nidası çıkmıştı. Aynen demek istesem de konuşmadım. Çıkardığım sargıyla birlikte sıranın üstündekini de alarak onun yüzüne bile bakmadan kapıya ilerledim. Sargıları çöpe attıktan sonra da sınıftan çıkıp gittim.

Koşarak bahçeye indim ve görüş açıma giren arabaya ilerledim. Kendimi nefes nefese arabaya attığımda Sehun hyung bana dönmüştü. "Neden geç kaldın? Bir sorun mu var Min?"

"Hayır hyung, öğretmenimle bir ders hakkında konuştuk da biraz. Özür dilerim beklettiğim için."

"Anladım. Önemli değil tabii ki."

Araba çalıştığında derin bir nefes verip kafamı cama çevirdim. Bangchan da okuldan yeni çıkmıştı. Camlarımız filmli olduğu için beni göremezdi ki zaten oldukça uzaktaydı.

Arabanın hareketlenmesiyle gözlerimi ondan çektim ve eve varana kadar etrafı inceledim.

Eve vardığımızda direkt olarak odama çıkmıştım. Hızla üstümü değiştirip eşofmanlarımı giydim. Ardından biraz telefonumda vakit geçirdim, akşam yemeği yedim, bolca ders çalışıp bugünkü konuları öğrendiğime emin olduktan sonra ise dişlerimi fırçaladım ve kendimi yatağa attım.

Hi Diary! / ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin