(26)

3.2K 472 341
                                    

Önceki bölümü okuduğuna emin ol.
Çok istediniz regl ağrısı çekerken yazdım vallahi çok yorum gelmezse ağlarım

Alarmımın melodik sesi kulaklarımı doldurduğunda yerimde rahatsızca kıpırdandım. Ne var ki hareket etmem belimdeki sıkı kollar yüzünden imkansız gibiydi. Yüzüme anında yerleşen gülümsemeyi bastırmadım ve yavaşça arkamdaki bedene doğru döndüm.

Kıvırcık saçları alnına ve yastığa rastgele dökülmüştü. Bir kısmı da havaya doğru kalkıyordu, bu görüntü sessizce kıkırdamama sebep olurken gözlerim iyi bir uyku çektiğinin göstergesi olan yanağında çizgi şeklinde belirmiş yastık izine kaydı. Şu an suratını mıncırmamak için kendimi çok zor tutuyordum.

Kendi kendine uyanmasını bekleyecektim. Bu yüzden bu süre boyunca güzel yüzünü inceledim. Çok geçmeden Sun Mi Hanım gelmeden önce uyandı. İlk önce hafifçe araladı gözlerini. Bir süre gözlerime baktı ardından mahmurca gülümseyip belimdeki kollarını sıkılaştırdı. Böylelikle tamamen vücuduna yaslanmış bulundum. Ben de kollarımı boynuna sarıp sıkıca sarılmasına karşılık verdim. "Rüya görüyorsam uyanıp o aptal okula gitmek istemiyorum." dedi boğuk çıkan sesiyle. Kulağının dibinde kıkırdadım, ardından yüzünü görmek için geri çekildim.

"Keşke hep yanımda uyusan." dedim. Uzanıp dudaklarıma çok küçük bir öpücük kondurdu. "İstersen her gece gelirim ki." dediğinde güldüm. İsterdim tabii, her şeyden çok isterdim ama olamayacağını biliyordum. Kolları arasından hiç çıkmak istemesem de Sun Mi Hanım'ın kapımızı tıklamasıyla artık tamamen kalkmak zorunda kalmıştık. Okul için hazırlandıktan sonra aşağı indik.

Yine keyifli bir kahvaltı yaptık, Sehun hyung bizi okula bırakmayı teklif etti ama onu kibarca reddettim. Annemler döndüğünde onunla gidecektim zaten, şimdi yapabiliyorken Bangchan'la birlikte el ele yürümeyi tercih ederdim.

Artık yaz tatili gelmek üzereydi. Birkaç hafta içinde okullar kapanacaktı ve biz seneye sınav yılımıza girecektik. Bu beni oldukça strese soksa da yanımdaki beden sayesinde daha iyi hissediyordum. Ne zaman sınav konusunu açsam bana 'Sen zaten mükemmelsin, eminim istediğin yeri tutturabilirsin.' Ya da 'Şimdiden bile çok çalıştın sevgilim, stres yapmana hiç gerek yok.' cümleleriyle unutturuverirdi her şeyi. Bundan memnundum memnun olmasına ancak stres yaptığım bir diğer konu da onunla aynı üniversiteye gitmek istememdi.

İşte bu yüzden, okulun kapısından içeri girdiğimizde tuttuğum elini sıkıp dikkatini çektim. "Chan."

"Efendim?" diye bana doğru döndüğünde gülümsedim, ders çalışmayı hiç sevmediğinden bu konuyu hızlı kapatmasını engellemek adına. "Diyorum ki, ikimize birlikte bu tüm yaz tatili için bir çalışma planı hazırlayayım; hm ne dersin? Hem sürekli birlikte olmuş oluruz."

"Son cümleyi sevdim ama ikimiz aynı programla nasıl çalışacağız ki?" Hafifçe omzumla omzuna vurdum. "Sana ayrı kendime ayrı hazırlarım, sadece vakitler aynı olur."
Bakışlarını yere indirdi, bu sırada çoktan okula girmiş, merdivenleri çıkmış ve sınıfa doğru ilerliyorduk. Suratı düşünceli bir hal aldığında gülümsedim. Bana zahmet olacağını düşünüyordu.

"Ama senin için zor olmaz mı?" dedi bir süre sonra beni yanıltmayarak. "Şaka mı yapıyorsun?" diye güldüm. "Ben program yapmakta master yaptım, hiç zor olmayacak." Sınıfın kapısından içeri girerken söyledim. Bunun üzerine tuttuğu elimi dudaklarına götürüp bir öpücük bıraktı. "Olur o halde."

Chan ve Seungmin, sınıfın kapısından içeri girdiler ancak koridordaki bedenlerin bakışlarından bir haberdiler.

"Sinir oluyorum şu çocuğa. Hani ayrılacaklardı Micha?"

Elindeki telefonu parmakları arasında çevirirken güldü uzun saçlı kız. "Ayrılacaklar." dedi kendinden emin bir şekilde. "Chan, eninde sonunda bana gelecek."

Hi Diary! / ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin