TUTULMA

✴4.BÖLÜM✴

Multi;Derin

Araz Hakman... Okulun sahibi... İnanamıyorum! Ben bi de ona okulun kurallarından bahsettim. Beni bu kadar küçük düşürmesine nasıl izin verdim ki? Çok eğlendi mi acaba?

" Kızlar birileri cinsiyet değiştirmiş. " sesin sahibine döndüğümde sabır dilenmemek için kendimle savaştım.

" Canım sen sürtüklükten çıktığında konuşuruz bunları. " yüzündeki alaycı sırıtışının silinmesiyle zafer kazanmış bir görüntüyle soyunma odasının olduğu kattan ayrıldım.

Heves... Tam bir baş belası. Okulda yatmadığı erkek kaldı mı acaba?

" Hüma neredesin sen? Derse neden gelmedin mi? Her yerde seni aradık? " Derin'in endişeli sesinden anlaşıldığı üzere kendimi bi sorguya hazırlasam iyi olacaktı.

" Burdayım. Merak edilecek bi şey yok. "

" Nerdeydin sen? " Tek kaşını kaldırarak söylediği bu cümleyle kendime saklanacak yer aradım ama bulamadım.

" Kendimi iyi hissetmiyordum. Dinlendim. Hepsi bu. Alp nerde? " Burak Derin'i kollarının arasına çekti ve saçlarına bir öpücük kondurdu.

" Eve gönderdik. Ne kadar ısrar ettiysek de bizi yanında istemedi. "

" Beyefendi uyuyacakmış. Etrafında gürültü istemiyormuş. " Burak'ın kurduğu cümle üzerine Derin'in yüzüne yerleştirdiği sırıtış sayesinde hepimiz aklımızdan geçeni anlamışız gibi otoparka doğru koştuk.

" Atlayın bebekler. " Burak'ın arabasına bindiğimizde hepimiz nereye gideceğimizi çok iyi biliyorduk. Biz böyleydik işte. Tek bir gülümsememizden tek bir hareketimizden anlayabiliyorduk birbirimizi.

Alp'in evine geldiğimizde yedek anahtar sayesinde içeriye girebilmiştik. Huyumuz kurusun evlerimizin yedek anahtarı hepimizde vardır.

Yatak odasına doğru paytak adımlarla ilerlediğimizde yorganı kafasına kadar çeken bir Alp'le karşılaşmıştık. Gülerek yatağın üstüne atladığımda Alp'ten bi ' Ah ' sesi yükseldi. Daha sonra yorganı kaldırıp şaşkın gözlerle bize baktıktan sonra sonunda bi şeyler söyleyebilmişti.

" Gelmeyin demedim mi lan ben size? " yatakta oturur pozisyon aldı üstündeki beni umursamadan.

" Merak ettik oğlum. " Tabiki de her zamanki gibi ön planda olan Burak'a aitti bu cümle. Alp başını ellerinin arasına aldı ve şakaklarını ovdu.

" Siktirtme lan merakını " Alp'in ettiği küfürle başına doğru zıpladım ve saçlarını karıştırmaya başladım. Gıdıklama evresine geçtiğimdeyse zararlı olan bendim çünkü Alp beni gıdıklamaya başlamıştı bile.

Sonunda durduğunda kafamı kaldırıp Derin'e baktım. Her zamanki yerindeydi. Burak'ın kollarının altında. Sizce fazla vıcık vıcık değiller mi?

" Bios'a gidelim. Uzun zamandır bir kaçamak yapmıyorduk. "

" Uzun zaman dediğin bir hafta olmasın Derin." Kurduğum cümleyle beraber Derin gözlerini devirdi ve ciğerci kediler gibi Burak'a bakmaya başladı.

" Hayatta olmaz. Ben bu suratla asla bi yere gitmem." İşte şimdi aklıma dank etmişti. Ben hala bu kavganın sebebini öğrenmemiştim.

" Sen niye bu haldesin onu söyle önce. Neden kavga ettiniz? " Alp gözlerini benden kaçırdı ve ağzında bi şeyler gevelemeye başladı.

" Ya arabamı park ettim. Orası benim park yerim çek arabanı dedi. Ben yiyosa gel çek deyince böyle oldu işte. " İnanmadığımı belli edercesine gözlerimi ona diktim.