✴26.BÖLÜM✴

5.5K 238 9
                                    

Şarkı; Halil Sezai - Sonbahar

Yoksun, yok olsun yokluğun, yürek senden yoksun...


Hayatımızı kendi ellerimizle değiştirecek kararlar alırız. O kararlar bizi iyi ya da kötü bir şekilde bir sonuca ulaştırır. Sonuç ise bizim boynumuzun borcudur. Yaşadıklarımıza isyan etmek büyüklük demek değildir.

Bu hayatta yaşadıklarımız ve yaşamadıklarımız vardır. İnsan bana göre yaşamadığı bir şeyden pişmanlık duymamalıdır. Buna izin vermemelidir. Keşke yapsaydım demek yerine keşke yapmasaydım demeyi tercih ederim her zaman için. Yaşadığımız olayların bize tecrübe olarak geri döndüğüne inanırım çünkü.

Karşıma iki insan getirilse, biri çoğu kez hata yapmış ve pişman olmuş bir insan diğeriyse daha önce hiç hata yapmamış mükemmel bir insan olsa ben defalarca kez hata yapmış olan insana güvenirdim. Çünkü o insanın hatalarının sonucunda neler olduğunu yaşayıp görmüş biri olarak bir daha hata yapmaya cesaret edemeyeceğini iyi bilirim. Hata yapmaktan korkmamalı insan.

Ben bu yüzden yaşadığım hiçbir şeyden pişmanlık duymadım. Umarım dedim içimden. Umarım kardeşim bildiğim adamda pişman olmaz.

" Uykum var benim. " diyen Araz'a gözlerimi devirerek baktım. Alp'ten haberi aldığımda Araz'ı uyandırıp Alp'in evine gelmiştik. O anlar aklıma gelince eğer böyle bir durumun içinde bulunmasaydık kahkahalarla gülebilirdim.

Almina'nın hamile olduğunu öğrendiğimde içimi kaplayan dehşet ve korkuyla Araz'ı uyandırmak için sarstım. İlk başta uyanmasa da gözlerini ovuşturarak kafasını kaldırdı.

" Araz kalk hadi. "

" Ne oluyor? " diye uykulu bir sesle sorduğunda dehşet ve korkunun yanına vicdan azabı da eklenmişti. Uykusuz olduğunu biliyordum ama bunu tek başıma yapamazdım.

" Kaçmamız lazım. Hadi kalk. " Bana anlamayan gözlerle baktığında hala uyuyor olduğunu fark ettim. Gözleri açık olabilirdi ama bilinci kesinlikle yerinde değildi. " Beni kaçırman lazım. "

" Hüma. Güzelim iyi misin? Yanlış ilaç mı verdiler? " dediğinde gözlerimi devirdim. " Sen bana gözlerini mi devirdin? "

" Bunu anlayacak kadar uyanıksın yani? " diye sorduğunda gülümseyerek başını göğsüme koydu.

" Artık değil. " dediğinde yeniden uyuyacağını anladım. Kafasını göğsümden kaldırıp konuşmak için dudaklarımı araladım.

" Sen bilirsin bende şu yakışıklı doktordan beni kaçırmasını isterim. " dediğimde ellerimin arasındaki kafasını kaldırdı ve yataktan kalktı.

" Götün yemez. " deyip karşıma dikildiğinde kaşlarımı havaya kaldırdım.

" O nedenmiş? " diye sorduğumda gayet rahat bir tavırla ellerini saçlarını arasından geçirdi.

" Öyle bir şey yaparsan önce o doktoru sikerim. Sonra cesedini artık nereden toplarlar orası o anki ruh halime kalmış. " dediğinde sertçe yutkunmuştum. O Araz Hakman'dı. Yapardı.

" Peki, ben. Eğer seni aldatırsam beni de öldürür müsün? " sesimdeki merakı saklayarak sorduğum soru karşısında çenesindeki kasın seğirdiğini görmüştüm. Gözleri öfke karasına bürünmüştü.

TUTULMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin