Şarkı ; Cem Adrian & Pamela - Anladım
Eski bir plakta hiç eskimeyen bir şarkı kadar güzelsin...
Aşk nasıl bu kadar sarabiliyor bedeni. Ben yıllarca aşık olup olamayacağıma karar verebilirim diye yaşamıştım. Oysa bir anda aşık olmuştum. Nasıl olduğunu anlamadan. Damdan düşer gibi aşık olmuştum. Havada süzülürken mutluydum. Rüzgar tenimi gıdıklarken, özgür hissederken her şey iyiydi ama şimdi yere çakılmıştım işte. Şimdi gerçekten damdan düşmüştüm.
Annem babama hala aşıktı. Oysa babamın umrunda bile olmadığından emindim. O kendine bir hayat kurmuştu. Sevdiği bir ailesi vardı. Babam gitmişti ve annem gelmeyeceğini bilmesine rağmen yıllarca babamı beklemişti. Bazen nefret ede ede bazen de aşkla beklemişti babamı. Babam gelmişti ama yepyeni bir hayatla çıkmıştı karşımıza. Annem her gece yatağında babam için gözyaşı dökerken babam başka bir kadını kollarında uyutmuştu.
Ama ben ilk defa annem gibi olmak istemiyordum. Araz gittiğinde ben her gece her an onu düşünürken onun başka kollarda mutlu olmasını istemiyordum. Ben Araz'ın gitmesini istemiyordum.
" Nereye gidiyorsun? " diye sordum nihayet sesimi bulduğumda.
" Bilmem. Nereye bilet varsa. " gözlerimi kırpıştırıp ona bakarken onun gözlerindeki ifadesizlik yerini bekleyişe bırakmıştı. Ne istiyordu ki? O çoktan kararını vermişti. Ben ona gitmek istersem beni tutamazsın demiştim. Şimdi o gidiyordu ve ben onu tutamamaktan korkuyordum.
" Ne demek bu? "
" Ne anladıysan o Hüma. " deyip bavulunu eline alırken yüreğimin çırpınışlarının boşa olduğunu biliyordum. Araz gidecekti. Belki bir daha hiç gelmeyecekti. Kendine yeni bir hayat kuracaktı. Eğer şimdi onu durdurursam yaşadığım süre boyunca - ki bu sürenin çok uzun olacağını sanmıyorum - yanımda acı çekişini izlemeye mahkum olacağımı biliyordum. Ben öldüğüm her an o da biraz ölecekti ve bir gün ondan geriye hiçbir şey kalmadığında beni hastalık değil de vicdan azabı öldürecekti. Gitmesini istemiyordum ama izin vermek zorundaydım. Başka ne yapabilirdim ki? Böyle bir bencilliği ona nasıl yapabilirdim.
Kapısını kapatıp gitmek için yanımdan geçerken bir an durdu ve dudaklarını alnıma bastırdı. O an yüreğimin en derinlerinden o kadar yalvardım ki Tanrıya zamanı durdursun diye. Onun dudaklarını alnımda hissettiğim onca zamanı kıskandım. Dudaklarını alnımdan çekip " Hoşçakal Hüma. " diye fısıldadığında dilimde dolanan kelimeleri dudaklarımdan atamadım. Ona gitme diyemedim. Asansörün kapısı kapanırken son kez baktım arkasından. O an dudaklarımdan dökülen tek bir şey vardı. Söyleyemediğim zamanlara lanet ettiğim tek bir cümle.
" Seni Seviyorum. "
Bir hışımla kan ter içinde yataktan çıktığımda o an için düşündüğüm tek şey yan tarafımdaki varlıktı. Nefes aldığını ve o aldığı nefesin benim tenimi yaladığını bilmeye ihtiyacım vardı. Soluğumun düzene girmesini beklemeden yüzümü yüzüne hizaladım ve dudağı ile yanağı arasına dudaklarımı bastırdım. Öpücüğüm yeterince hafif olmasa gerek Araz homurdanmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTULMA
RomanceYasaktı. Ben ona yasak mıydım bilmiyorum ama o bana her şeyiyle yasaktı. Kokusu bana yasaktı. Sesi, içinde boğulduğum gözleri bana yasaktı. Bu kadar yasağın içinde yine de tutmuştum ellerinden. Tutmuştu ellerimden. Bizim hikayemiz belki çoğu insa...